"Biz, ev kurarız fakat ev yıkmayız!.."
20/10/2019 Pazar Köşe yazarı S.K
Bir kimse sevdiği bir zata gider ve “Efendim, hanımla geçinemiyoruz. Artık
boşanacağız” der. O mübarek de "Git hanımını da getir, onu da
bir dinleyeyim" buyurur.
İlim ve hikmet sahibi bir zata, sevenlerinden biri, hanımından şikâyet için
gelir. “Efendim, hanımla geçinemiyoruz. Artık boşanacağız” der. O zat da
ona “Kardeşim, biz ev kurarız fakat ev yıkmayız. Olmaz öyle
şey" der ve ikisini birlikte dinlemek istediğini söyler. O şahıs
gider, hanımıyla beraber gelir. O zat, onlara şöyle buyurur:
“Bakın kardeşlerim! Evliyanın büyüklerinden Ebu Bekir Şibli hazretleri
var. Bu mübarek zat buyuruyor ki: ‘Dört yüz hocadan ders okudum. Bunlardan
dört bin hadis-i şerif öğrendim. Bütün bu hadislerden bir tanesini seçip
kendimi ona uydurdum. Çünkü, kurtuluşu ve sonsuz saadete kavuşmayı bunda
buldum ve bütün nasihatleri hep bunun içinde gördüm.’
Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) bu hadis-i şerifte
buyuruyor ki: ‘Dünya için, dünyada kalacağın kadar çalış! Ahiret için,
orada sonsuz kalacağına göre çalış! Allahü teâlâya, muhtaç olduğun kadar itaat
et! Cehennem'e dayanabileceğin kadar günah işle!’ der.
Şimdi size soruyorum; yarına çıkacağınıza dair elinizde bir senet var
mı? Yok. Hâl böyleyken yuva yıkmak da nereden çıktı? Bu günaha nasıl
katlanacaksınız! Bu bir.
İkincisi, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ‘İnsanın
dini, arkadaşının dini gibidir’ buyuruyorlar. Anladığım kadarıyla insanların
geçimsizliğinin asıl sebeplerinden biri, bozuk insanlarla görüşmeleridir. Yoksa
siz kötü arkadaşlarla mı dostluk kurdunuz?”
Erkek der ki: “Efendim, mesele anlaşılmıştır. Ben İngiltere’ye iki
aylığına bir ihtisas için gitmiştim. Bozuk bir cemiyetin içinde kaldım.
Maalesef oradaki kötü arkadaşların huyları bana bulaşmış olabilir.”
Aynı şekilde kadın da, onun gibi başını öne eğer.
O mübarek zat, “Bakın, evliya olsanız, bozuk bir kimseyle beraber
olduğunuz zaman mutlaka bozulursunuz, o sizi bozar götürür. Çünkü kötülük daima
iyiliğe hâkimdir. Bir sepet üzüm içinde iki tane çürük oluyor, o çürük hepsini
bozuyor. O kadar üzüm, o iki çürüğü düzeltemiyor. Neden? Bozukluk çabuk
yayılıyor” buyurur.
Kadıncağıza, “Bak, maşallah örtünmüşsün. Namazını da
kılıyorsun, mesuliyetli bir kızcağızsın. Anlayışlı olup şu adamın duasını al!”
Kocasına da, “Şu birkaç günlük dünya hayatında değer mi
kalp kırmaya? Şimdi birbirinize haklarınızı helal edin, özür dileyin. Bir daha
kötü insanlarla görüşmeyin. Büyüklerimizin hayatlarını okuyarak onları
kendinize rehber edinin. Hem dünyanız, hem de ahiretiniz güzel olsun inşallah.
Bize de dua edin. Haydi, Allah selamet versin” buyurur ve onlara çok
dua ederek ayrılırlar.