Sepet örüp satardı...
23/01/2023 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Selmân-ı Fârisî (radıyallahü
anh), Müslüman olup kölelikten kurtulduktan sonra geçimini sağlamak için ince
hurma dallarını toplardı.
Onlardan sepet örüp satardı.
Böyle para kazanırdı.
Ve bol sadaka verirdi.
Resûlullahın yakınlarındandı.
Çoğu geceler huzûrunda bulunur, saatlerce baş başa sohbetinde
kalır, çok istifâde ederdi.
Eshâb-ı kirâm (aleyhimürrıdvân) Efendilerimiz tarafından da çok
sevilip hürmet görürdü.
Zîra dünyâdan kaçardı.
Paraya rağbet etmezdi.
Çok ibâdet ederdi.
Şöyle ki, ayakta duramayacak hâle gelinceye kadar namaz kılardı.
Yorulunca otururdu.
Bu defâ diliyle zikrederdi.
Dili de yorulurdu.
Bu defâ tefekkür ederdi.
Allahü teâlânın büyüklüğünü, kudretinin sonsuzluğunu, Cehennemin
şiddetini düşünüp ağlardı.
● ● ●
Resûl aleyhisselâm, bir gün eshâb-ı kirâmına;
"Bir
miktar tefekkür etmek, bin sene ibâdetten hayırlıdır" buyurmuşlardı.
O, bunu biliyordu.
İbâdette yoruluyordu.
Bu defa tefekkür ediyordu.
Böyle dinleniyordu.
Sonra kendi kendine;
"Ey
nefsim! İyi dinlendin, şimdi kalk, Rabbine ibâdet et" derdi.
Diline de;
“Ey lisânım! Sen de Allahü teâlânın zikrine başla" derdi.