Güzel huylar kalpten, kötü huylar nefistendir
24/05/2023 Çarşamba Köşe yazarı V.T
Ebüssü'ûd Bâzinî hazretleri
evliyânın meşhurlarındandır. Kâhire'de doğdu. 1246 (H.644) senesi Kâhire'de
vefât etti. İlim tahsilinde sonra talebe yetiştirdi. İmâm-ı Şârânî'nin
hocalarından Dâvûd-i Magribî, Şerâfeddîn gibi yüzlerce zat ondan feyiz aldılar.
Bir vaazında, güzel ahlâkın ve kötü huyların menşeini, kaynağını şöyle anlattı:
"Bütün güzel huylar kalpten, kötü huyların tamâmı ise nefisten doğar. İyi
huylu olmak istediğini söyleyen doğru sözlü bir kimse, hemen nefsini tezkiye
edip, dînin emir ve yasaklarına itâat eder bir hâle getirmeli, kalbini de
tasfiye ile, Allahü teâlâdan başka şeylerin sevgisini ondan çıkarmalı, bütün
günahlar ve kötü düşüncelerden temizlemelidir. Tâ ki böylece, kötü huylar,
güzel ahlâka çevrilmiş olsun. Kötü huylar gidip, yerini iyi huylar alınca,
kalpten şek ve şüphe kalkıp, yerini tasdîk alır. Şirk yok olur. Gizli ve âşikâr
Allaha ortak koşulmaz. Kalpte ve bütün âzâlarda Allahü teâlânın tevhîdi yâni
O'nu, eşi ve benzeri bulunmayan tek bir varlık olarak tanımak hâsıl olur. Dilde
ve kalpteki çekişme duygusu yok olup, Hakka teslimiyet meydana gelir. Başa
gelene ve emredilene kızıp îtirâz etmek şöyle dursun, tam teslimiyet hâli hâsıl
olup, cenâb-ı Hakkın takdîr ettiği her şeye râzı olunur. Her iş, Allahü teâlâya
ısmarlanır. Gaflet sona erer, cenâb-ı Hakka yakınlık ve her ân O'nunla olmak
düşüncesi hâsıl olur. Tefrikadan kurtulup, cemiyyete, yâni Allahü teâlânın
dostları ile bir ve berâber olmaya çalışılır. Tabiatındaki sertlikler,
kabalıklar, kırıcı ve incitici davranışlar yok olup, onların yerini yumuşaklık,
latîfeler ile güzellikler ve tatlılıklar alır...
Kalp temizlenip, nefis doğru yola girince, insanın her hâli değişir. Artık kimsenin ayıpları görülmez olur. Gözler, insanların hep iyi hâllerini görür. Onlara karşı kalpte bulunan katılık, acıma duygusu, şefkat ve merhamete dönüşür. Kin, hased gibi düşmanlıklar terk edilip onlara nasîhat etmek, hep iyilik yapmak duyguları ortaya çıkar. İnsanlar arasında düşmanlıklar tamâmen ortadan kalkıp, herkes birbirine nasîhat etmeye başlar. Güzel ve tatlı nasîhatlerle, insanlar birbirini doğru yola çağırırlar. Artık bundan sonra, cenâb-ı Hakkın rızâsına kavuşmak isteyen bir kimsede, nazlanmak kalmaz, korku başlar. Bu korku ondaki hâllerin iyiliğe çevrilmesi sebebiyledir.”