"Dertlerden kurtulmak için çok istigfâr söyle!"
09/11/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Kıyâmette, sayfasında çok istigfâr
bulunanlara, müjdeler olsun!"
İbn-i Saffâr hazretleri fıkıh ve hadîs âlimidir. 338 (m. 949)’da Endülüs’te
(İspanya) Kurtuba’da (Cordoba) doğdu. Orada 429 (m. 1038)’de vefât etti.
“Kitâb-üt-teheccüd” isimli esrinde şöyle yazmaktadır:
Teheccüd namâzını zarûret olmadıkça, elden kaçırmamalıdır. Teheccüd,
gecenin üçte ikisi geçtikden sonra, kılınan namâza denir, imsâk vaktinden önce
kılınır. Teheccüd, uykuyu terk etmek demektir. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi
ve sellem” muhârebelerde bile, teheccüd kılardı.
Teheccüd ve diğer nâfile namâzların nasıl kılınacakları fıkıh kitâplarında
yazılıdır. Gece uyanmak güç olursa, hanımına, hizmetçisine tembih etmelidir!
Birkaç gece kalkınca, artık âdet olur, devamlı, kendiliğinden uyanılır.
Teheccüd ve sabâh namâzlarına uyanmak isteyen, yatsıyı kılınca hemen
yatmalıdır ve gece, boş şeylerle uykusuz kalmamalıdır. Teheccüd zamânında
tevbe, istigfâr etmek, Allahü teâlâya ilticâ etmek, yalvarmak, günâhlarını
düşünmek, ayıplarını, kusurlarını hâtırlamak, kıyâmetteki azâpları düşünüp
korkmak, Cehennemin sonsuz acılarından titremek lâzımdır. Af ve mağfiret için
çok yalvarmalıdır. O zamân ve her zamân yüz kerre (Estagfirullâhel’azîm ellezî
lâ ilâhe illâ hüvel hayyel kayyûme ve etûbü ileyh) demeli ve manâsını düşünerek
söylemelidir. [Azîm, zâtı ve sıfatları kemâlde demektir. Kebîr, zâtı kemâlde,
celîl, sıfatları kemâlde demekdir.] Bunu ikindi namâzından sonra [tesbîhlerden
ve duâdan sonra] yüz defa okumalıdır. Abdestsiz okunabilir.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Kıyâmette, sayfasında çok istigfâr
bulunanlara, müjdeler olsun!) Belâlardan, sıkıntılardan kurtulmak için,
istigfâr okumak çok faydalıdır ve tecrübe edilmiştir. Ölümden başka, her
dertten kurtarır. Eceli gelenin de, ağrısız, sıkıntısız ölümüne yardım eder.
Her sıkıntıdan kurtaracağı ve rızkı arttıracağı, hadîs-i şerîfte bildirildi.
İstiğfârı ve bütün duâları, manalarını düşünmeden, temiz kalb ile söylemezse,
yalnız ağız ile söylerse, hiç faydası olmaz. Ağız ile üç kerre söyleyince,
temiz kalb de söylemeye başlar. Günâh işlemekle kararmış olan kalbin söylemesi
için, ağız ile çok söylemek lâzımdır. Namâz kılmayanın ve harâm lokma yiyenin
kalbi simsiyâh olur. Böyle kalbler de söylemeye başlaması için, ağız ile en az
yetmiş kerre söylemelidir.