Yüz şehit sevabına kavuşanlar...
13/11/2019 Çarşamba Köşe yazarı V.T
"Ümmetimin fesada uğradığı zamanda, bir sünnetimi öğretene yüz
şehit sevabı verilir."
Yahyâ Mezûrî hazretleri Mevlânâ Hâlid-i Bağdadî’nin talebelerinin
büyüklerindendir. Hicrî onüçüncü asrın yarısında yüz yaşlarında iken Bağdat’ta
vefât etti. Mevlânâ Hâlid-i Bağdadî hazretleri, yüksek halîfesi Yahyâ Mezûrî
ile mektuplaşırlar, ona nasihatlerde bulunurlardı. Bu mektuplarından birinde
buyurdular ki:
Her türlü hamd, sonsuz nimetler sahibi olan Allahü teâlâya mahsûstur.
Peygamberlerinin en yücesi olan ve hiçbirinin uğramadığı eziyetlere uğrayan,
Hazreti Muhammed’e (sallallahü aleyhi ve sellem) ve O’nun yüce Âl, Eshâb,
Ezvâc-ı tâhirat ve Ahbabına salât ve selâm olsun...
Muhterem efendim, senedim ve dayanağım, Allahü teâlânın yolunu neşreden
derin âlim Molla Yahyâ’nın ihsân ederek gönderdiği mektup ile şereflendik.
Cenâb-ı Hak, karşılığında bereketli sevaplar ihsân eylesin. Mektûbunuzu okuduk,
tam bir ihlâs ve hasretle yazıldığını mübârek hâl ve güzel ahlâkınızı
yansıttığını gördük. Beraberinde, malum şeyhin mektubu da geldi. Kerîm ve raûf
olan Rabbimiz teâlâ hazretleri ona hüsn-i hatime ihsân eylesin! Bu vesile ile
sizlere asıl vasiyetimi bildiriyorum:
Uzun zamandır bu diyarda unutulmuş gibi olan tarîkat-i aliyye’yi öğretmekte
ve yaymakta takatiniz miktârınca çalışınız. Müslümanların bu yola girmeleri ve
uymaları için, anlayacakları delîller ile onları aydınlatıp teşvik ediniz.
Şurası kesin olarak anlaşılmıştır ki, büyüklerimizin gönlünde yer tutabilmeleri
mübârek İslâm bilgilerini yani Ehl-i sünnet itikâdını ve fıkıh, ilmihâl
bilgilerini yaymaları ve bu yolda çalışanlara destek olmaları miktarıncadır...
İşittiğimize göre vaktiyle İmâdiye şehrinin çoğu köylerinde cemâat ile
namaz kılınmak ve zikr-i ilâhî yapılmakla ma’mûr mescidler varmış. Fakat acaba
şimdi vaziyet nedir? Belki bu ma’mûrluk kalkmış, câmiler garip kalmıştır.
Artık bu mescidlere gidip gelen kalmamıştır! Bizleri seven Ziver Paşa’ya bizim adımıza,
câmileri bu gariplikten kurtarmaya çalışmasını söylerseniz, pek büyük bir ecre,
sevâba kavuşursunuz. Nitekim, Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh)
bildirdiği hadîs-i şerîfte;
“Ümmetimin fesada uğradığı zamanda, bir sünnetimi öğretene yüz
şehit sevabı verilir” buyurulmuştur. Allahü teâlânın selâmı, rahmeti
ve bereketi üzerinizde olsun.