Peygamberlik makamı aklın üstündedir
11/11/2019 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Aklın eremeyeceği çok şeyler vardır ki, bunlar Peygamberlik makamında
anlaşılır.
Sual: Peygamber olmadan, akıl ile her şeyi anlamak mümkün değil midir?
Cevap: Konuyla alakalı olarak İmâm-ı Rabbânî hazretleri, Mektûbât kitabında
buyuruyor ki:
“Peygamberlik makamı aklın ve düşüncenin dışındadır, üstündedir. Aklın
eremeyeceği, anlayamayacağı çok şeyler vardır ki, bunlar Peygamberlik makamında
anlaşılır. Her şey akıl ile anlaşılabilseydi, Peygamberler gönderilmezdi.
Ahiret azapları, Peygamberler göndererek bildirilmezdi. İsrâ sûresinin 15.
âyetinde meâlen; (Biz, Peygamber göndererek bildirmeden önce,
azap yapıcı değiliz) buyuruldu. Akıl çok şeyi anlar. Fakat, her
şeyi anlayamaz. Anlaması da, kusursuz değildir. Çok şeyleri, Peygamberler
bildirdikten sonra anlamaktadır. Peygamberlerin gelmesi ile insanların
özür ve bahane yapmaları önlenmiştir. Nisâ sûresinin 164. âyetinde
meâlen;
(Peygamberleri, müjde vermek için ve korkutmak için gönderdim. Böylece,
insanların Allahü teâlâya özür, bahane yapmaları önlendi) buyuruldu.
Akıl, dünya işlerinde bile çok kere yanılmaktadır. İslam bilgilerini, böyle
bir akıl ile tartmaya kalkışmak doğru olamaz. İslam bilgilerini akıl ile
inceleyip, akla uygun olup olmamasına bakmak, aklın hiç yanılmaz olduğuna
güvenmek olur ve Peygamberlik makamına inanmamak olur. Böyle bozuk iş yapmaktan
Allahü teâlâ hepimizi korusun! Önce, Peygambere inanmak, Allahın Peygamberi
olduğunu tasdik etmek lazımdır. Böylece, Onun bildirdiklerinin hepsinin doğru
oldukları kabul edilmiş olur. Şüphelerden kurtuluş nasip olur.
Dinin temeli, Peygambere inanmaktır. Peygamberin Allah tarafından
gönderildiğini, hep doğru söylediğini aklın kabul etmesidir. Akıl, bu temel
bilgiyi kabul edince, Peygamberin bildirdiklerinin hepsini kabul etmiş
olur. Peygamberin Allah tarafından gönderildiğini, Allahın bildirdiklerini
haber verdiğini kabul etmemiş olan bir akla din bilgilerini birer birer
inandırmak çok güç olur.
Aklın Peygambere kolay inanması ve kalbde tam iman hasıl olması için en
yakın yol, Allahü teâlâyı zikir etmektir. Ra'd sûresinin 30. âyetinde
meâlen;
(İyi biliniz ki, kalpler, Allahü teâlânın zikri ile itminana, rahata
kavuşur!) buyuruldu. Yani, tam imana kavuşur. Düşünerek, akıl ile ölçerek, bu
yüksek makama kavuşmak, güç, hem de çok güçtür.”