"Bana nasihat et ey genç!..
12/11/2019 Salı Köşe yazarı V.T
“Ey mü’minlerin emîri! İş yaşa göre ise, Müslümanların içinde senden daha
yaşlı olanları yok mu?”
Sinânüddîn Yegânî Çelebi Osmanlı devri din ve fen âlimidir. Molla Yegân’ın
torunudur. Bursa’da doğdu. 945 (m. 1538) senesinde aynı yerde vefât etti.
Derslerinde şunları anlattı:
Ömer bin Abdülazîz halîfe olunca, memleketin her tarafından heyetler
gelmişti. Hicaz’dan gelen bir heyet, Ömer bin Abdülazîz’in yanına girince,
heyette bulunan genç birisi konuşmaya başladı. Ömer bin Abdülazîz;
“Sen dur, yaşlı olanınız konuşsun” diyerek genci ikaz etmek istedi. Genç;
“Ey mü’minlerin emîri! İş yaşa göre ise, Müslümanların içinde senden daha
yaşlı olanları yok mu?” deyince, Ömer bin Abdülazîz; “Konuş bakalım” diyerek
gence söz verdi. Genç;
“Biz, senden bir şey isteyen ve senden korkan bir heyet değiliz. Biz, bir
şey de talep etmiyoruz. Çünkü lütuf ve ihsânınız o kadar çok ki, bize kadar
ulaşmıştır. Senden korkmuyoruz, çünkü adâletin bizi korkmaktan emîn kılmıştır”
dedi. Ömer bin Abdülazîz; “Siz kimsiniz?” diye sorunca, genç;
“Teşekkür heyetiyiz. Teşekkür edip geri dönmek için geldik” dedi. Ömer bin
Adülazîz; “Ey genç! Bana nasihat et!” deyince, genç;
“Allahü teâlâ hâllerini râzı olduğu şekilde ıslâh etsin. İnsanlar, Allahü
teâlânın onlar üzerindeki merhametine, Tûl-i emellerine, insanların kendilerini
medhetmelerine aldanmakta, böylece ayakları kayarak ateşe (Cehenneme) düşmektedirler.
Ey Emîr-ül-mü’minîn! Allahü teâlânın üzerindeki merhameti, Tûl-i emel,
insanların seni çok övmesi seni aldatmasın. Eğer aldanırsan ateşe düşen
aldananlara dâhil olursun. Eğer aldanmazsan, Allahü teâlâ seni bu ümmetin
sâlihleri ile beraber bulundurur” dedi ve sustu. Ömer bin Abdülazîz, gence
yaşını sorduğunda, genç; “Onbir” dedi. Nesebini sorunca, Hüseyn bin Ali bin Ebî
Tâlib’in oğlu olduğunu söyledi.
Bir gün Ömer bin Hattâb (radıyallahü anh), Ka’b-ül-Ahbâr’a (radıyallahü
anh), “Bize nasihat et” dedi. Ka’b-ül-Ahbâr, “Elinizde Allahü teâlânın kitabı,
Resûlullahın sünneti yok mu? Bu ikisi size yetmiyor mu?” dedi. Hazreti Ömer
“Evet var. Fakat sen ayrıca bize nasihat et” diye üsteleyince, Ka’b-ül-Ahbâr;
“Ey Emîr-ül-mü’minîn! Korkan bir kimsenin amelini yap. Kıyâmet günü yetmiş (70)
peygamberin yaptığı amel ile gelsen, orada gördüklerinden dolayı amelini yine
az görürdün” buyurdu. Bunları işiten Ömer bin Abdülazîz, düşüp bayıldı.