"Ne nâzik el yanmasa bâri!"
26/03/2025 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Bir gün Halîfe Hârun Reşid, Ebû Yûsüf hazretlerine (rahmetullahi
aleyh) "Beni, Dâvud'a götür. Öğüt nasîhat isteyip duâsını
alayım" dedi.
Evine vardılar.
Müsâfeha ettiler.
Hazret-i Dâvud, Halîfenin elini tutunca "Ne
nâzik el, cehennemde yanmasa bâri" buyurdu.
Halife duygulandı!
Ve nasîhat istedi.
O zaman;
"Ey Halîfe! Allah’ın kullarına zulmetme ki,
âhirette altından kalkamazsın" buyurdu.
Bunu işiten Hârun Reşid ağlayıp, gözyaşı döktü!
● ● ●
Bir sohbetinde de;
"Allahü teâlâ, müstahak olmayan, azâbı hak
etmeyen hiçbir kimseye azap yapmaz. Yâni azap yaptığı kimseler, muhakkak ki,
ona lâyıktır" buyurdu.
"Nasıl?" dediler.
Cevâbında;
"Bir kimse Allahü teâlânın emir ve yasaklarına
uymaz, uymadığına pişmân olmaz, üzülmez, hiç de aldırmaz, tövbe dahî etmezse,
bu kimse nasıl azâba müstahak olmasın?" buyurdu.
● ● ●
Sohbetlerinde ekseriyâ;
"Kardeşlerim!
Herkesin mutlaka tadacağı ve kimsenin çâre bulamadığı ‘ölüm’ için şimdiden
hazırlanınız... Çünkü ölüm geldikten sonra ‘âh!’ etmekten, pişmân olmaktan
başka yapacak bir şey olmaz" buyururdu.
