“Sizi incittim, çok pişmânım efendim"
29/08/2024 Perşembe Köşe yazarı A.U
Evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretlerine,
bir gün birisi hakâret etmişti.
Mübârek zât sustu.
Karşılık vermedi.
Aradan bir müddet geçti...
Adam birden hastalandı.
Ve “ölüm” hâline geldi.
Hatâsını anlayıp pişmân oldu yaptığına ve affetmesi
için haber gönderdi bu velîye.
Mübârek, acıdı yine.
Ziyâretine gidip;
“Nasılsın?” diye sordu.
Adam kendini zorlayıp;
“Çok hastayım efendim” diyebildi.
Büyük velî tesellî edip;
“Tek şifâ verici Allahü teâlâdır. İnşallah sana da
şifâ verir” dedi.
Duâsı kabul oldu.
Ânında iyileşip kalktı.
Hiçbir şeyi kalmamıştı.
Elerine yapışıp;
“Sizi incittim efendim, ama çok pişmânım; ne olur beni
affedin” dedi.
Büyük velî;
“Evet, o zaman kalbimiz incinmişti. Ama şimdi gönlüm
size karşı tertemizdir, müsterih ol” buyurdu.
Ve ilâve etti:
“Şunu unutma ki, Allah dostları, kınından çıkmış kılıç
gibidirler. Fakat o kılıçla kimseye vurmazlar. Belâsını arayanlar, kendileri
gelip, boyunlarını o kılıca vururlar.”
O kimse duygulanıp;
“Bana nasîhat eder misiniz” diye ricâ etti bu zâta.
Büyük velî;
“Nefsine bir an bile
fırsat verme... Dâima baskı altında tut, ez onu, yoksa nefsin baş kaldırıp seni
ezer” buyurdu.