"Burada hiç uyunur mu evlat!.."
30/08/2024 Cuma Köşe yazarı A.U
Evliyânın büyüklerinden Behâeddîn-i Buhârî hazretleri,
talebesinden birini bir yere göndermişti.
Talebe, işini hâlledip geri dönerken bir ağaç
gölgesinde dinlendi biraz.
Fakat çok yorgundu.
Uyuyakaldı oracıkta.
Derin bir uykuya dalmıştı ki, rüyâsında
hocasını gördü.
Mübârek, hiddetle;
“Oğlum! Hiç burada uyunur mu? Hemen kalk, terk et
burayı. Burası tehlikeli yer. Aç kurtlar dolaşıyor etrâfta!” buyurdu.
O anda uyandı...
Ve açtı gözlerini...
Gördü ki; iki aç kurt, hızla kendisine doğru geliyor
gerçekten.
Korkuyla fırlayıp kalktı!
Hızla uzaklaştı oradan.
Hiç mola vermeden yürüdü...
Akşam vakti vardı Kasr-ı ârifan'a.
Bir de ne görsün?!
Hocası Behâeddîn-i Buhârî hazretleri yola çıkmış,
merakla kendisini bekliyor.
Koşup hürmetle öptü elini.
Büyük velî “Bizi korkuttun evlât! Tehlikeli
yerlerde hiç yatıp da uyunur mu?” buyurdu
● ● ●
Bir genç de, bu zâta;
“Efendim kitaplarda, ‘dünyâdan sakınınız’ diye
okuyoruz, bu ne demek?” diye sordu.
Büyük zât;
“Burada anlatılmak
istenen, bildiğimiz bu dünyâ değil. Sakınmamız gereken dünyâdan asıl maksat,
Allahü teâlânın beğenmediği şeyler, yâni İslâmiyetin yasak ettiği haramlar ve
mekruhlardır” buyurdu.