"Mütevelli, vakıf sahibinin vekîlidir"
13/12/2020 Pazar Köşe yazarı V.T
"Vakıf parayı, eşkıya mütevelliden zor ile alsa, mütevelli tazmin
etmez."
Feyzullah Efendi, Osmanlı Şeyhülislâmlarının altmışaltıncısıdır. Seyyid
olup, 1115 (m. 1703) senesinde Edirne’de Yeniçeriler tarafından şehîd edildi.
Feyzullah Efendi’nin “Fetâvâ-i Feyziyye” adlı fetvâ kitabında yer alan
fetvâlarından bazıları:
Bir kimse, sıhhatte iken evini vakıf ve zevcesinin (hanımının) oturmasını,
o vefât edince, kirasının Medîne-i münevvere fukarasına verilmesini şart etse,
mütevelliye teslim edip mahkemede tescil ettirdikten sonra ölse, vârisleri bu
vakfı bozamazlar...
Bir kimse, evini vakfedip, bunun satılarak parasının fakirlere
dağıtılmasını şart etse, böyle vakıf caiz olmaz, bâtıl olur. Çünkü vakıf malı
satmak sahîh değildir. Mülkümü vakfettim diyen kimse, tescil ettirmeden önce
vazgeçebilir. Tescil ettirdikten sonra vazgeçemez...
Bir kimse, birisinde olan alacağını bir cihete (yani bir yere)
vakfetse, parayı almadan önce ölse, vârisleri bu vakfı bozabilirler...
Bir kimse, evini vakfedip kiraya verilmesini ve kirasının, oğullarından
yalnız Ahmed’e verilmesini şart etse, diğer çocuklarına bir şey
verilmez...
Bir kimse, mütevellisi bulunduğu vakıf paranın bir kısmını tüccara ve
esnafa mudârebe (ortaklık payı) ve sermâye olarak verip, birkaç sene bunlardan
yalnız kârları alıp vakfın masraflarına harcetse, sonra yerine başkası
mütevelli olsa, tüccarlar iflâs veya firar etseler, yeni mütevelli, eskisine
sermâyeleri tazmin ettiremez. Vakf paranın mütevellisi, bunları tüccârlara
muâmele ile ödünç verse, sonra azl olsa, yeni gelen mütevelli bu paraları geri
isteyince, buna vermeye mecbûrdurlar...
Rehin alarak muâmele ile ödünç vermesi şart edilmiş olan vakıf parayı,
mütevellisi, rehinsiz ödünç verip, ödünç alan, iflâs ederek ölse, para geri
alınmasa, bunu mütevelli öder. Bunun gibi, vekîl sâhibinin bildirdiği şarta
uymayarak zarara sebep olursa, bu zararı tazmin eder. Mütevelli, İmâm-ı Ebû
Yûsuf’a göre, vakıf sahibinin vekîlidir. İmâm-ı Muhammed’e göre, fakirlerin
vekîlidir...
Belli bir yerde saklanması şart edilmiş olmayan vakıf para, mütevellinin
evinde yangında zâyî olsa, mütevelli ödemez...
Vakıf parayı, eşkıya mütevelliden zor ile alsa, mütevelli tazmin etmez.
Vedîa olan eşya da (Bir kişiye saklamak üzere verilen şey) böyledir...
Mütevellî, vakfın kirasını almak için birini vekîl etse, vekîl aldığı kirayı kendi ihtiyaçlarına sarf etse, bunu mütevelli değil, bu vekîl tazmin eder...