Uzayda, kutuplarda namaz ve oruç
03/03/2024 Pazar Köşe yazarı O.Ü
Sual: Uzayda ve kutuplarda namaz ve oruç nasıl icra edilir?
Cevap: Her memleketin
namaz vakti, o memleketin Ekvator'dan uzaklığı ve mevsimlere göre değişir. 67
dereceden geçen kuzey kutup dairesinin kuzeyinde bulunan soğuk memleketlerde,
güneşin meyli çok olduğu zamanlarda, şafak kaybolmadan fecir başlar. Bunun için
Baltık Denizinin kuzey ucunda, yazın gece olmayıp, yatsı ve sabah namazlarının
vakti başlamaz.
Hanefî mezhebinde vakit, namazın şartı değil,
sebebidir. Sebeb bulunmazsa, namaz farz olmaz. Böyle memleketlerde bulunan
Müslümanlara bu iki namaz farz olmaz. Güney yarım kürede, her yer deniz olduğu
için böyle memleket yoktur. Bazı âlimlere göre ise, arz dereceleri bunlara
yakın olan yerlerdeki vakitlerinde kılmak farz olur. Bu iki namaz vaktinin
başlamadığı zamanlarda, vakitlerinin olduğu en son günün vakitlerinde kılmak
iyi olur.
Kutublara ve Ay'a giden Müslümanın,
seferî değilse, bu ayda gündüzleri oruç tutması lazımdır. Yirmidört
saatten daha uzun günlerde, oruca saatle başlar, saatle bozar. Gündüzü böyle
uzun olmayan bir şehirdeki Müslümanların zamanına uyar. Eğer
oruç tutmazsa, gündüzleri uzun olmayan yere gelince kaza eder.
A. Ziya Bey, İlm-i hey'et kitabında diyor ki:
“Kutba yaklaştıkça, sabah ve yatsı namazlarının
vakitlerinin başlangıcı, yani fecir ve şafak vakitleri, güneşin doğma ve batma
vakitlerinden uzaklaşır. Yani sabah ve yatsı namazlarının ilk vakitleri,
birbirine yaklaşır. Her memleketin namaz vakitleri, Ekvator'dan uzaklığına,
yani arz derecesine, Güneş'in meyline yani ay ve günlere göre, değişir.”
İbni Âbidîn ve Şâfi'î El-envâr ve Mâlikî
El-mukaddemet-ül-izziyye şerhinde, Mîzân-ül-kübrâ da deniyor ki:
“Namazın sahih olması için, vakti
girdikten sonra kılınması ve vaktinde kılındığını bilmek şarttır. Vaktin
girdiğinde şüpheli olarak kılıp, sonra vaktinde kılmış olduğunu anlarsa, bu
namazı sahih olmaz. Vaktin bilinmesi, vakitleri bilen âdil bir Müslümanın
okuduğu ezanı işitmekle olur. Ezanı okuyan âdil değilse veya âdil Müslümanın
hazırladığı takvim yoksa, kendisi vaktin girdiğini araştırıp, kuvvetli zan
edince kılmalıdır. Fasık veya âdil olduğu bilinmeyen kimsenin, kıbleyi
göstermesi, ezan gibi olup, ona değil, kendi araştırıp anladığına uyması
lazımdır.”