Kural tanımayanlar!..
03/06/2022 Cuma Köşe yazarı A.D
Yaz geldi ya;
etrafımıza baktığımızda, bilhassa kadınların giyim kuşamında, kılık kıyafetinde
bir "curcuna" yaşandığına şahit oluyoruz!..
Kurallar insanlar içindir; ancak günümüz kızları, kadınları, "özgür yaşam" (o ne demekse!) için kural mural tanımıyor! Havalar iyice ısındı, artık yaz geldi ya; etrafımıza baktığımızda, bilhassa kadınların giyim kuşamında, kılık kıyafetinde bir "curcuna" yaşandığına şahit oluyoruz... Tesettürlüsü de tesettürsüzü de ne yapacağını şaşırmış vaziyette! Kimisi omuzunu açmış, kimisi gerdanını, kimisi de sırtını!.. Ya "kapalı"ların, "inançlı"ların yaptığına ne demeli?!. Parlak bir eşarp, janjanlı ve bütün vücut hatlarını belli eden bir pardösü!.. Parfümleri ha keza! Yanınızdan geçerken kokunun ağırlığından burnunuzun direği kırılıyor... Hele bazılarının caddede-sokakta fütursuzca sigara tüttürmeleri, ciklet çiğnemeleri ve dondurma yemeleri yok mu? Pek çirkin ve "hafifmeşrep" bir görüntü arz ediyor...
***
Şimdi bir de son
derece lüks ve spor otomobillere kurulup "Bakın beyler araba böyle
kullanılır" dercesine "asfaltı ağlatarak" kalkış yapan ve on
saniyede yüz kilometre hıza ulaşan "bayan"larımız var yollarda!..
Trafikte de kural tanımadıkları için sık sık "radar"a yakalanırlar.
Onlar için hiç mühim değil, nasıl olsa cezasını bekârsa "ağa
babaları" evli ise "zavallı kocaları" ödüyor!..
Büyük İslâm âlimi
Hüseyin Hilmi Işık "kuddîse sirrûh" buyuruyor ki: "Edeb,
haddini bilmektir, terbiyedir, tevâzudur."
Edeb yâhu!..
CENNETLİK KADIN!..
Peygamber Efendimiz,
bir gün kızı Hazreti Fatıma'ya, "Falan mahalledeki falan kadın
cennetliktir" buyurdu. Fatıma validemiz bu kadını merak etti ve
ziyaretine gitti. Kapısını çaldı. İçeriden, bir ihtiyar kadın "Kim
o?" diye seslendi. Hazreti Fatıma kendisini tanıttı. Kadın:
-Efendim, maalesef
sizi içeri alamayacağım. Akşam kocamdan izin alayım, yarın buyurun, dedi.
Fatıma validemiz, eve
döndü. İkinci gün yanına Hazreti Hasan'ı almıştı. Kadın "onun için de
ayrıca izin almalıyım", diyerek onları yine kabul etmedi. Üçüncü gün de
Hazreti Hüseyin peşlerine takıldı. Kadın, "Beyimden üçünüz için izin
almalıyım" dedi ve özür dileyerek kendilerini yarın beklediğini söyledi...
Ertesi gün tekrar
geldiler. Kadın üçünü de eve almak üzere kocasından izin almıştı. Girdiler,
oturdular. Hazreti Fatıma şaşırdı;
-Sesiniz dışarıdan
yaşlı bir kadın sesi gibiydi. Çok genç ve güzelsiniz, dedi.
-Ben kapıdan
seslenenlerle bir ihtiyar gibi konuşurum. Sesimi bir erkek duyar da, kalbinden
kötü şeyler geçirebilir!..
Hazreti Fatıma,
kadından bu sözleri duyunca müjdeyi verdi:
-Sana müjdeler olsun ey saliha hatun! Kocanın rızasını gözettiğin için Resûlullah senin cennetlik olduğunu haber verdi.