Ümmetin en merhametlisi: Hazret-i Ebu Bekir...
04/10/2024 Cuma Köşe yazarı A.D
Bir gün Resûlullah efendimiz, Eshâbı ile mescidde otururken, Cebrâil
aleyhisselâm gelir ve Hazret-i Ebû Bekir'i metheder!..
Hazret-i Ebu Bekir “radıyallahu anh” İslam
dininin göz bebeğidir. Muhammed aleyhisselamın dostudur, arkadaşıdır, mübarek
kayınpederidir... Büyük tüccar idi. Bütün malını, evini, barkını Resulullah
uğruna verdi. Gençliğinde de arkadaş idiler.
Hazret-i Ebu Bekir, Aşere-i mubeşşerenin (cennetle
müjdelenen on kişiden) birincisidir. Peygamberlerden sonra, bütün
insanların en üstünüdür. Bütün gazalarda bulundu. Âyet-i kerimeler
ile metholundu. Müslümanların birinci halifesidir. Kur’ân-ı kerimi
kitap hâlinde ilk toplayan odur. 13 [m. 634] senesinin Cemazil-ahır
ayının yirmisekizinci salı gecesi, altmışüç yaşında vefat etti...
Bu mübarek zatın lakab-ı şeriflerinden
biri "Atîk"tir. Bunun sebebi şu idi. Hazret-i Fahr-i âlem
"sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem" mübârek yüzlerine nazar edip,
"Bu, Cehennem ateşinden atîktir" buyurdular. Yani, Allahü
teâlânın nârından [ateşinden] azatlı kuludur, dediler.
Hazret-i Ali, "Sıddık adı gökten
inmiştir" diye yemin etmiştir. (Doğruyu (Kur’ânı) getiren (Peygamber
aleyhisselam) ve onu tasdik eden (müminler) ise, işte
bunlar takva sahibi kimselerdir.) [Zümer suresi, 33. âyet-i kerimesi
meali.] Hazret-i Ali buyurdu ki: "Sıdk ile gelen kimse Muhammed
aleyhisselam ve onu tasdik eden, Ebu Bekr-i Sıddıktır." (Menâkıb-ı
Çihâr Yâr-i Güzîn)
Hazret-i Ebû Bekir, çok merhametliydi. Müslüman
olunca, hemen çok sevdiği arkadaşlarına gitti. Onların da, iman etmelerini
istiyordu. Çünkü o, yüksek yaratılışlıydı. Hiçbir arkadaşının, hiçbir
akrabasının hatta hiçbir kimsenin yanmasını istemiyordu. Çünkü ateş çok
çetindi...
***
Bir gün Resûlullah efendimiz, Eshâbı ile mescidde
otururken, Cebrâil aleyhisselâm geldi. Resûl-i Ekrem'e, "Hazreti
Ebû Bekir'in bir saat ibâdeti yetmiş yıllık ibâdet yerini tutar" dedi.
Resûl-i Ekrem, bir şey söylemeyip, Hazreti Bilâl'e,
Ebû Bekir'i çağırmasını emir buyurdu. Hazreti Ebû Bekir'e haber gidince, hemen
yola çıktı. Resûlullah onu karşılayıp, yanına oturttu. "Biraz önce
evde ne yapıyordun?" diye sordu. Şöyle cevap verdi:
"Biraz önce şöyle tefekkür eyledim yâ Resulallah:
Hak teâlâ Cenneti ve Cehennemi yarattı. Her ikisini de dolduracağını diledi
(takdir etti). Cenâb-ı Hak, vücudumu o kadar büyütsün, o kadar büyütsün ki
Cehennem benden başkasını almasın. Böylece hem Allahü teâlânın takdiri yerine
gelmiş, hem de bütün insanlar Cehennem korkusundan kurtulmuş olurlar!.."
Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimiz
buyurdu ki: (Ümmetimin ümmetime karşı en merhametlisi, Ebû Bekir'dir.)
Bunlara şahit olan Eshâb-ı güzîn,
hazret-i Ebû Bekir'in böyle duâsına ve yüksek himmetlerine hayrân olup,
cümlesi hayır duâ ettiler...