“Nûr Pınarı”
05/03/2024 Salı Köşe yazarı A.U
Bir kimse şöyle anlatır:
Kayyûm-i zaman Muhammed Sıbgatullah hazretleri
(rahmetullahi aleyh); bir zaman Kâbil'e gelmiş, benim evimde misâfir kalıyordu.
Benimse ayaklarımda “Nikris” denen bir rahatsızlık vardı.
Bu sebeple doktorlar soğuk su içmemi yasaklamışlardı.
Mevsim yaz idi.
Hava çok sıcaktı.
Harâret oluyordu.
Kayyûm-i zaman hazretleri bir gün bana dönüp;
“Öyle pınarlar vardır ki, suyu kardan soğuk olur. Bu yakınlarda böyle bir
pınar var mı?” diye sordu.
Ben cevâben;
“Yoktur efendim” dedim.
Bana bir baktı.
Ve tebessümle;
“Görmeden cevap verme, kalk, o pınarı ara” buyurdu.
Olmadığını biliyordum.
Lâkin emirlerine uymuş olmak için aramaya çıktım.
Daha kapıdan çıkar çıkmaz bir “Pınar” gördüm az ilerde.
Hemen oraya koştum.
Yerden kaynıyordu.
Sütten beyazdı.
Kardan da soğuk.
Eğilip avcumla içtim.
Gâyet nefis su idi.
Evden bir kap getirdim.
Doldurup kendilerine arz ettim.
Ve merak içinde;
“Efendim, burada hiç böyle bir su yoktu. Bu, zât-ı âlinizin himmetiyle
hâsıl oldu” dedim.
Allahü teâlâya şükretti.
Bu pınara, “Nûr Pınarı” ismini verdi.
O pınar, uzun yıllar öylece aktı.