Anne ve babanıza öf bile demeyin!
05/10/2024 Cumartesi Köşe yazarı V.T
İctihâd, gücü, kuvveti yettiği kadar, zahmet çekerek, uğraşarak çalışmak
demektir.
Takıyyüddîn Ca'berî hazretleri büyük velîlerden ve
fıkıh âlimlerindendir. 1200 (H.597) yılında Suriye'deki Ca'ber kalesinde doğdu.
Şam'da Şâfiî mezhebi fıkıh bilgilerini ve hadîs ilimleri tahsîl etti. Kâhire'ye
gitti. İlim öğretip ders verdi. Ebü'l-Hasan Şâzilî hazretleriyle görüştü. Onun
sohbetlerinde tasavvufun yüksek derecelerine ulaştı. 1288 (H.687) senesinde
Kâhire'de vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı:
İctihâd, gücü, kuvveti yettiği kadar, zahmet çekerek,
uğraşarak çalışmak demektir. İctihâddan maksat, âyet-i kerimelerden ve hadis-i
şeriflerden, mânaları açıkça anlaşılmayanları, açıkça bildiren diğer ahkâm-ı
şer'iyyeye kıyâs ederek, benzeterek, bunlardan yeni hükümler çıkarmaya
uğraşmak, çalışmak demektir.
Meselâ anaya, babaya itaati emreden âyet-i kerimenin
meâl-i âlîsi, (Onlara, öf sıkıldım demeyin!)dir. Dövmekten,
sövmekten bahis buyurulmamıştır. Âyet-i kerimede, yalnız bunların en hafîfi
olan öf kelimesi açıkça bildirildiğine göre, müctehidler, dövmenin, sövmenin ve
hakâret etmenin elbette haram olacağını ictihâd etmişlerdir.
Yine meselâ, Kur'ân-ı kerimde şarap içmek yasak
edilmiş, başka içkiler bildirilmemiştir. Şarabın haram olmasının sebebi, hamr
kelimesinden de anlaşılacağı üzere, tahmîr-i akıl, yâni aklı karıştırdığı,
giderdiği içindir. Bundan dolayı müctehidler, şarabın haram olmasındaki sebep,
herhangi bir içkide bulunsa haramdır, diye ictihâd etmişler. Her sarhoş eden
şeyin haram olduğunu emir buyurmuşlardır.
Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimde, ictihâd ediniz! diye
emrediyor. Birçok âyet-i kerimelerden, ilimleri derin olan yüksek derecedeki
âlimlerin ictihâd ile emrolundukları anlaşılmaktadır. O hâlde, ehliyyeti ve
liyâkati ve ilimde ihtisası tam olanların, yâni mânaları açıkça anlaşılmayan
âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerin içlerinde saklı bulunan ahkâmı ve
mes'eleleri, mefhûmen, mantıken, delâleten anlayabilecek kuvvet ve kudrette
olanların ictihâd etmesi farzdır. (Fa'tebirû) âyet-i
kerimesinin meâl-i âlîsi, (Ey akıl sahipleri! Akıl erdiremediğiniz
mes'elelerde, onları bilen ve derinliklerine tam ermiş olanlara tâbi olunuz) demektir.
İctihâd makamına varmış bulunan
yüksek kimseler, kendi ictihâdlarına göre hareket etmek mecbûriyetindedir.
Başka müctehidlerin ictihâdlarına tâbi olamazlar.