Kur’âna ve sünnete uymak ne demek?
06/09/2020 Pazar Köşe yazarı S.K
Güvenilir bir ilmihal kitabını okuyup öğrenmeli, ibadetlerini ona uygun
yapmalıdır. Kur’ân’a ve sünnete uymak da zaten bu demektir...
Allahü teâlâ, Cebrail ismindeki melek vasıtasıyla Kur’ân-ı kerimi
Muhammed aleyhisselama göndermiştir. Muhammed aleyhisselam Kur’ân-ı kerimi
tefsir etmiştir yani açıklamıştır. Bu açıklamalara hadis-i şerif denir.
Muhammed aleyhisselam, Allahü teâlânın bildirdiklerini Eshâbına bildirdi. Onlar
da talebeleri olan tâbiine bildirdi. Tâbiîn ve tebe-i tâbiîn âlimleri de de
bunları kitaplara yazdı. Bu âlimler, din bilgilerini Peygamber
Efendimizden nasıl gelmiş ise aynen naklettiler…
Zaman geçtikçe kalpler karardı, hele yeni Müslüman olanlar Kur’ân-ı
kerimden kendi akılları ve görüşleri ile mana çıkarmaya çalıştılar. Peygamber
Efendimizin bildirdiklerine uymayan manalar çıkardılar. Böylece yetmiş iki
bozuk ve sapık inanış meydana geldi. Böyle sapık inanışı olanlara bidat ehli
veya dalâlet ehli denir. Aslında yetmiş iki fırkanın ileri gelenleri, âlim
idiler. Buna rağmen kendi akıllarına göre Kur’ân-ı kerime yanlış mana
verdikleri için doğru yoldan ayrıldılar. İlim sahibi olanların hâli böyle
olunca, ilim sahibi olmayanların Kur’ân-ı kerime kendi kafalarına göre mana
verdiklerinde ne hâllere düşeceklerini buradan anlamak lazım. Onun için
Kur’ân-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden çıkarılan her mana, makbul ve muteber
değildir. Kur’ân-ı kerimden ve hadis-i şeriflerden çıkarılan ilimler
içinde, kıymetli ve doğru olan, yalnız (Ehl-i sünnet) âlimlerinin anladıkları
ve bildirdikleridir.
İslamiyet, yalnız bir tek imanı ve itikadı emretmektedir. O da Ehl-i sünnet
vel-cemaat itikadıdır. Dünyada ve ahirette felaketten kurtulmak, rahat ve mesut
yaşamak için, önce Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uygun iman etmek
yani bu bilgileri öğrenmek ve hepsine inanmak şarttır.
İmânı, itikâdı düzeltdikten sonra, fıkıh ahkamını, yani dînimizin emrettiği
ve yasak ettiği şeyleri, farzları, vâcibleri, helâl ve harâmları, sünnet ve
mekrûhları ve şüphelileri lüzûmu kadar öğrenmeli ve bu bilgi göre hareket
etmelidir. Bunları bilmeden Müslümânlık olmaz. Bu bilgileri dört hak
mezhepten birine tabi olarak öğrenmeli ve ibadetlerini bu bilgilere göre
yapmalı. Dört mezhep âlimlerine Ehl-i sünnet âlimi denir.
Ehl-i sünnet âlimleri, iman, ibadet ve ahlak bilgilerini herkesin kolayca
anlayabilecekleri kitaplar yazmışlar. Bu kitaplara ilmihal kitabı
denir. Ecdadımız halkın eline Kur’ân-ı kerim meali ve tefsir
kitapları değil ilmihal kitapları vermişlerdir. Camilerde, tefsir
kitaplarından halkın seviyesine uygun bir şekilde yalnız âlim zatlar
anlatmıştır.
[Hakikat Kitabevi'nin yayınlarından Tam İlmihal Seâdet-i Ebediyye ve İslam Ahlakı ve Namaz Kitabı çok kıymetlidir.]