“Yâ Rabbî! Bu hâli benden al”
27/05/2023 Cumartesi Köşe yazarı A.U
Cerrahzâde
MuslihiddînEfendi, Anadolu erenlerindendir.
Çocukken, kendini ilme
verir.
Sonra bir ateş düşer
içine.
Tasavvufa yönelir.
Gözünden perdeler
kaldırılır.
Kabir ehlinin hâline
vâkıf olur.
Yakınlarının hâlini
merak eder.
Kalbiyle teveccüh
ettiğinde, kimini nîmetler içinde görür, kiminiyse azapta.
Bâzısının kabri, onu
öyle sıkmıştır ki, birbirine geçmiştir kemikleri.
Bunları görüp dehşete
kapılır.
Korkar, titrer,
dayanamaz!
Kaldırır ellerini.
“Yâ Rabbî! Bu hâli
benden al” diye yalvarır.
O anda geri gelir
perdeler.
Onu gören, Allah'ı
hâtırlar.
Sözleri tesir eder
gönüllere.
Daima Allah korkusu
içindedir!
● ● ●
Bir sohbetinde;
“Allahü teâlânın
emirlerini yapmamak, hep kalbin bozuk olmasındandır. Kalbin bozuk olması da
İslâmiyete tam olarak inanılmamasıdır. Mü’min olmak için yalnız kelime-i
şehâdeti söylemek yetişmez” buyurdu.
Dinleyenler sordu:
“Başka ne lâzım
efendim?”
Büyük velî;
“Kalpte îmân bulunduğuna alâmet, İslâmiyetin emirlerini seve seve yapmaktır” buyurdu.