Gaflete dalanların vay hâline!..
07/09/2023 Perşembe Köşe yazarı V.T
"Sizden öyleleri vardır ki,
kendileri Allahü teâlâdan kaçtıkları hâlde, insanları Hakk'a çağırırlar!"
İbn-i Semmâk hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İsmi
Muhammed bin Sabih’tir. Kûfe'de doğdu. 799 (H.183) senesinde orada vefât etti.
Zamânının önde gelen âlimlerinden ilim ve edeb öğrendi. Hişam bin Urve, A'meş
ve başkalarından hadîs dinledi ve bu ilimde mütehassıs oldu. Ahmed bin Hanbel
hazretleri kendisinden hadîs rivâyetinde bulundu. Ma'rûf-u Kerhî hazretleri
talebelerinin önde gelenlerindendir.
İbn-i Semmâk, bildiklerini, öğrendiklerini yerine getiren
Allah'ın sevgili bir kuluydu. Bir vaazında; "İçinizde Allahü teâlâyı
hatırlatan fakat kendileri unutan pekçok kimseler vardır. Yine öyleleri vardır
ki, Allahü teâlânın yasak, haram kıldığı şeylere karşı cüretkâr olup, haram
işledikleri hâlde, başkalarını Allahü teâlâya yaklaştırmaya çalışırlar. Yine sizden
öyleleri vardır ki, kendileri Allahü teâlâdan kaçtıkları hâlde, insanları
Hakk'a çağırırlar" diyerek, ilmiyle âmil olmayan, bildikleriyle amel
etmeyen ve gaflet içinde kalanların hâlini dile getirdi...
İbn-i Semmâk hazretleri zamânın ileri gelen devlet adamlarına nasîhat eder,
mektuplar gönderirdi. Muhammed bin Hasan, Rukbe'ye vâli tâyin edilmişti. Ona
yazdığı mektupta "Her hâlinde takvâ üzere ol, haramlardan sakın, Allahü
teâlânın nîmetlerine şükret ve O'ndan kork. Nîmete şükretmek; günâh işlememekle
olur. Muhakkak her nîmette bir delil, hüccet ve mesûliyet vardır. Hüccet,
delil, o nîmetin Allahü teâlâ tarafından verilmiş olmasıdır. Mesûliyetine
gelince; o, nîmet olduğu hâlde günah işlememektir. Allahü teâlâ sana âfiyet
versin. İşlediğin günahları ve yaptığın kusurları affetsin" buyurdu.
Muhammed bin el-Yemân anlatır: Bağdâtlı arkadaşlarımdan birisi, İbn-i Semmâk
hazretlerine mektup yazıp, dünyâyı kendisine anlatmasını istedi. Cevabında;
"Allahü teâlâ dünyâyı şehvetlerle ve âfetlerle doldurdu, helâlleri güçlüklerle,
haramları da mesûliyetlerle birleştirdi. Helâller için hesâba çekeceğini,
haramlar için azâb edeceğini bildirdi. Vesselâm" yazarak gönderdi.
İbn-i Semmâk, Abbâsî halîfelerinden birinin huzûruna girdi.
Halîfe bu sırada su içiyordu. Halîfe, İbn-i Semmâk'a; "Bana nasîhat
et" dedi. İbn-i Semmâk; "Susuzluktan ölecek bir hâlde olsan ve seni
ölümden kurtaracak suyu bütün servetin karşılığında verecek olsalar ne
yapardın?" diye sordu. Halîfe "Bütün servetimi verir suyu alırdım"
deyince İbn-i Semmâk; "O hâlde, bir bardak su kadar kıymeti olan
servetinle niçin öğünüp duruyorsun?" dedi.