“Ne yiyip ne içiyorsunuz böyle?”
07/06/2020 Pazar Köşe yazarı A.D
Yemen velîlerinden Ebû Bekr bin Abdurrahman Sekkaf hazretleri,
Terîm’de vefât etti.
O devirde birkaç genç vardı.
Şeytana uyup, kıra gittiler bir gün.
Eğlenip içki içeceklerdi orada.
Kimse görsün istemiyorlardı.
Onun için tenhâ bir yer seçtiler.
Biliyorlardı fenâ iş yapacaklarını.
Olacak bu ya...
İçkileri doldurup tam içiyorlardı ki.
Bu zât uzaktan gördü bu gençleri.
İçki içtiklerini anladı.
Ve yaklaşıp sordu:
“Ne yiyip ne içiyorsunuz böyle?”
Dediler ki:
“Evden, öteberi getirdik.
Onları yiyoruz efendim.”
“Bu şişelerde ne var peki?”
“Bal şerbeti efendim.”
“Ben de içebilir miyim?”
Bir korku sardı gençleri!
“Ee, şeyy hocam, tabii buyurun için. Ama hoşunuza gitmeyebilir” dediler.
Büyük velî buyurdu ki:
“Ben her şerbeti severim.”
Ellerinden alıp, içti.
Ve gençlere dönüp;
“Evet, bal şerbeti, çok da nefismiş” buyurdu.
Sonra kendi doldurdu.
Ve o gençlere uzatıp;
“Alın, siz de için” buyurdu.
Gençler ondan alıp içtiler.
Ve lâkin şaşkına döndüler!
Zîra gerçekten bal şerbetiydi.
Bunu görüp çok duygulandılar.
Ve hemen tövbe ettiler.
Sonra ellerine sarılıp öptüler.
Ve talebesi olmakla şereflendiler...