Gafillerin ağızlarında da dillerinde de kilit vardır!
06/06/2020 Cumartesi Köşe yazarı A.D
“Gafiller dua edemez. Çünkü 'Ya Rabbi' demeye güç yetiremez. Onun
ağzında da, dilinde de kilit vardır. Dert içinde iken de ağlayıp sızlayamaz!..”
Dua, Allahü teâlâya yalvararak murâdını istemektir. Cenâb-ı Hak, duâ eden
Müslümanı çok sever. Dua etmeyene gadâp eder. Dua müminin silâhıdır.
Dua, gelmiş olan dertleri, belâları giderir. Gelmemiş olanların da gelmelerine
mâni olur. Allahü teâlâ, (Bana hâlis kalp ile dua ediniz!
Böyle duâları kabul ederim) buyurdu. Bunun için, duâ etmek, namaz,
oruç gibi ibâdettir.
Duanın kabul edilmesi için en başta, harâm lokmadan sakınmalıdır! Uyanık
kalble ve kabul edileceğine inanarak duâ etmelidir. Belâ gelmeden önce çok
dua etmelidir. Duaya hamd ve salevâtla başlamalıdır. Sebeplere yapışmadan
istemek kuru bir temennîdir. Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsı ile duâ edenin
duâsı kabûl olur...
Günahkâr Müslümanın duası, kabule şayan değilse de, Cenab-ı Hak, dua edenin
elini boş çevirmez...
Mevlâna Celaleddin-i Rumî hazretleri Mesnevi’sinde buyuruyor ki:
Adamın birisi, her gece kalkıp namaz kılıyor, Allah’ı anıyor, Ona dua
ediyor, yalvarıp yakarıyordu. Şeytan ona bir gün vesvese verir:
“Ey ahmak kişi, her gece, Allah demenin, Onu zikretmenin ne anlamı var ki?
Sabaha kadar uykusuz kalıp yalvarıyorsun, bütün kapılar yüzüne
kapalıdır. Sana 'Ne istiyorsun' diyen var mı? Şimdiye kadar bir kapı
açıldı mı? Buyur eden oldu mu? İstenmeyen yere gidilir mi? Allah senin bu
yalvarıp yakarmana önem verseydi dileklerini kabul ederdi, bir cevap verirdi. Boşa
kürek çekiyorsun...”
Adam, bu düşüncesini doğru bulup gönlü kırıldı, başını yere koyup
zikretmeden hüzün içinde uyudu. Rüyasında ona;
"Neden Allah’ı zikretmeden uyudun bugün?” dendi. O da;
“Yalvarıp çağırmalarıma bir cevap gelmiyor ki... Kapıdan kovulduğumu
anladığım için artık o kapıyı çalmıyorum” dedi.
Kendisine şöyle denildi:
"Senin Allah demen, Onun kabul etmesi, buyur demesi sayesindedir.
Senin yalvarışın, Allah'ın senin ruhuna duyurmasındandır. Senin
gayretlerin, Allah'ın seni kendine yaklaştırmasındandır. Senin korkun, sevgin,
ümidin, Allah’ın lütfu iledir. Senin her 'Ya Rabbi' demenin altında,
Allah’ın 'Buyur kulum' demesi vardır. Gafilin, cahilin gönlü bu duadan
uzaktır. Gafiller dua edemez. Çünkü, 'Ya Rabbi' demeye güç yetiremez.
Onun ağzında da, dilinde de kilit vardır. Dert içinde iken de ağlayıp
sızlayamaz. Allah ona dert, ağrı, sızı, gam, keder vermez. Verse de o
'doktor' der, 'Allah' diyemez. Artık anla ki, Allah’a dua etmeni, Onu
çağırmanı sağlayan dert, dünya saltanatından daha iyidir. Dertsiz dua soğuktur.
Dertliyken yapılan dua ise gönülden kopup gelir, makbuldür..."
Adam rüyadan uyanınca, sevinir ve yeniden dua etmeye başlar ve muradına kavuşur.