"Bir ân sabretmenin bile mükâfâtını görürsünüz!"
10/05/2022 Salı Köşe yazarı V.T
"Allahü teâlâya,
rızâsı için yapılan sabırlar ve tahammüller, aslâ karşılıksız kalmaz."
Ahmed Behlül
hazretleri evliyanın meşhurlarındandır. 1521 (H.928) senesinde Kahire'de vefât
etti. Sohbetlerinde buyurdu ki:
İnsanlara gösteriş
için, onların rızâlarını almak için amel yapıp, sonra da bunu Allahü teâlânın
kabûl etmesini istemek yakışır mı? Hırsı, şımarıklığı, azgınlığı ve dünyâya
düşkünlüğü bırak. Sevincini ve neşeni biraz azalt. Biraz hüzünlü ol. Çünkü sen,
hüzün evinde ve dünyâ hapishânesindesin. Resûl-i ekrem dâimâ tefekkür ederdi.
Sevinçleri az, hüzünleri çoktu. Az gülerdi. Sâdece başkasının kalbini
ferahlandırmak için tebessüm buyururlardı."
"Kulun Allahü teâlâyı sevmesinde samîmi olup olmadığı, başına belâ ve
musîbet geldiği zaman ortaya çıkar. Bela ve musîbet geldiğinde sabır ve sükûn
hâlini muhâfaza edebiliyorsa, o gerçekten Allahü teâlâyı seviyor demektir.
Musîbet ve fakirlik zamânında sebat gösterebilmek bu sevgiye delil ve alâmet
yapıldı. Birisi Peygamber efendimize; (Ben seni seviyorum) deyince; (Fakirlik
için bir elbise hazırla) buyurdu. Bir başkası gelip Peygamber
efendimize; (Ben Allahü teâlâyı seviyorum" deyince; (Belâ için elbise
hazırla) buyurdu."
"Hâlinizden şikâyette bulunmayın. Sabredin, feryad etmeyin. Doğruluk üzere
devâm edin. İsteyin, istemekte bıkkınlık göstermeyin. İçinde bulunduğunuz
istenmeyen hâllerden dolayı ümitsizliğe düşmeyin. Dâimâ ümitli olun.
Birbirinize düşman değil, kardeş olun. Birbirinize buğzetmeyin. Allahü teâlâya,
rızâsı için yapılan sabırlar ve tahammüller, aslâ karşılıksız kalmaz. Onun için
bir ân olsun sabrediniz, mutlaka, senelerce bu sabrın mükâfâtını görürsünüz.
Ömrü boyunca kahraman lakabıyla meşhûr olan, bu lakabı, bir ânlık cesâreti
netîcesinde kazanmıştır. Allahü tealâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen; (Şüphesiz ki,
Allah sabredenlerle berâberdir) buyuruyor (Bekara sûresi: 153)
"Hayatta olduğunuz müddetçe, ömrü fırsat biliniz. Bir müddet sonra hayat kapısı kapanacak, bu dünyâdan ayrılacaksınız. Gücünüz yettiği müddetçe hayırlı işler yapmayı ganîmet biliniz. Tövbe kapısı açıkken ve elinizde bu imkân varken bunu fırsat biliniz. Tövbe ediniz. Duâ etmeye imkânınız varken, duâ ediniz. Sâlih kimselerle berâber olmayı fırsat biliniz. Kabirleri ziyâret ediniz. Sâlih kimseleri de ziyâret ediniz. Hayırlı işler yapınız. Böyle yaparsanız, her şeyiniz düzelir."