"Gözümün nûru ve lezzeti namazdadır"
12/06/2022 Pazar Köşe yazarı V.T
“Namaz kılarken,
Allahü teâlâyı görmek mümkün değil ise de, görür gibi bir hâl hâsıl
olmaktadır.”
Cemâlüddîn Safrâvî
hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 544 (m. 1149) senesinde
Mısır’da İskenderiyye’de doğdu. 636 (m. 1238) senesinde İskenderiyye’de vefât
etti. Mısır’da meşhur âlimlerden fıkıh ilmini öğrendi ve zamanının büyük hadîs
âlimlerinden hadîs-i şerîf dinledi ve rivâyette bulundu. Bir dersinde şunları
anlattı:
“Namaz kılarken,
Allahü teâlâyı görmek mümkün değil ise de, görür gibi bir hâl hâsıl
olmaktadır.” Bu hâlin hâsıl olduğunu tasavvuf büyükleri söz birliği ile
bildirmişlerdir. İslâmiyetin başlangıcında namaz Kudüs’e karşı kılınırdı.
Beyt-ül-mukaddese karşı kılmayı bırakıp, İbrâhim aleyhisselâmın kıblesine
dönmek emrolunduğu zaman, Medine’deki Yahudiler kızdılar. “Beyt-ül-mukaddese
karşı kılmış olduğunuz namazlar ne olacak?” dediler. Bekâra sûresinin 143.
âyet-i kerîmesi gelerek; “Allahü teâlâ îmânlarınızı zayi
eylemez!” meâlinde buyuruldu. Namazların karşılıksız kalmayacakları
bildirildi.
Namaz, îmân kelimesi
ile bildirildi. Bundan anlaşılıyor ki, namazı sünnete uygun olarak kılmamak, îmânı
zayi etmek olur. Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve
sellem) “Gözümün nûru ve lezzeti namazdadır” buyurdu. Bu hadîs-i
şerîf; “Allahü teâlâ namazda zuhur ediyor, müşâhede olunuyor. Böylece gözüme
rahatlık geliyor” demektir. Bir hadîs-i şerîfte; “Ya
Bilâl (radıyallahü anh) Beni rahatlandır!” buyuruldu ki; “Ey
Bilâl! Ezan okuyarak ve namazın ikâmetini söyleyerek, beni rahata kavuşdur”
demektir. Namazdan başka bir şeyde rahatlık arayan bir kimse, makbûl değildir.
Namazı zayi eden, elden kaçıran, başka din işlerini daha çok kaçırır.
Faydasız şeyler
söylemek, Müslümanları gıybet etmek, orucun sevabını giderir. Gıybet etmek,
ibâdetlerin sevaplarını yok eder. Gıybetten sakınmak vâcibdir. Zahmet çekerek,
sıkıntılara katlanarak ibâdet yapıp da, bunun sevâbını yok etmek, ne kadar
akılsızlıkdır. İbâdetler, Allahü teâlâya arz olunur. Gıybeti ve faydasız
sözleri sahibinin huzûruna çıkarmak, O’na karşı edepsizliktir.
“Akıl binici, ilim sürücü, nefis ise huysuz bir hayvandır. Sürücü olmadan binici olursa, nefis huysuzlaşır. Binici olmadan sürücü olursa, sağa sola zikzak çizer. Binici ile sürücü bir araya geldiğinde, ister istemez doğru yürür.”