Güzel ahlak, eziyetleri sineye çekmektir...
12/07/2019 Cuma Köşe yazarı A.D
Başkasının kötü ahlâkından şikâyet eden kimsenin kendisi kötü ahlâklıdır.
Bu huy, kendimizin kötü olduğunun alâmetidir.
İyi bir Müslüman olmak için (Ahlâk-ı hamide) yâni güzel ahlâka sahip olmak,
(ahlâk-ı zemime) yâni kötü ahlâktan uzak durmak lâzımdır. Ancak bununla dünya
ve âhiret saadeti elde edilir.
Güzel ahlâk, ilim ve edeb öğrenmekle, iyi insanlarla arkadaşlık etmekle
elde edilir. Kötü ahlâk da bunun tersidir. Yâni cahil kalmak, edepsiz olmak,
kötü insanlarla arkadaşlık etmekten hâsıl olur.
Cenâb-ı Hak, Peygamber aleyhisselâmı överken (Gerçekte sen büyük
bir ahlâk üzeresin) buyurmaktadır. İyi insan, iyi ahlâklı insan demektir.
Dinimiz iyi huylar edinmemizi, kötü huylardan kaçınmamızı emretmektedir.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Sizin îmânca en güzeliniz, ahlâkça en güzel olanınızdır.)
(Güzel ahlâk, büyük günahları, suyun elbiseyi temizlemesi gibi temizler.
Kötü ahlâk ise, sâlih amelleri, sirkenin balı bozduğu gibi bozar.)
Ahlâk hakkında İslâm âlimleri buyuruyor ki:
"Kötü ahlâklı kimse, parçalanmış testiye benzer. Ne yamanır, ne de
eskisi gibi çamur olur."
"Her binanın bir temeli vardır. İslâmın temeli de güzel
ahlâktır."
"Kötü ahlâk, öyle bir fenalıktır ki, onunla yapılan birçok iyilikler
fayda vermez. Güzel ahlâk, öyle bir iyiliktir ki, onunla yapılan günahlar affa
uğrar."
Başkasının kötü ahlâkından şikâyet eden kimsenin kendisi kötü ahlâklıdır.
Başkalarının kötülüklerinden bahsediyorsak, bu kendimizin kötü olduğunun
alâmetidir. Güzel ahlak, eziyetleri sineye çekmektir...
Güzel ahlâklı olmanın alâmeti şunlardır: İnsaflı olmak, arkadaşlarının
hatasını görmemek, hüsn-i zan etmek, su-i zandan (kötü zandan) kaçınmak,
arkadaşlarının eziyetlerine göğüs germek, onlardan şikayetçi olmamak, hep kendi
ayıp ve kusurlarıyla meşgul olmak, kendi nefsini kınamak, güler yüzlü
olup, herkesle yumuşak konuşmaktır.
***
Güzel ahlâklı bir kimsenin kötü huylu bir hanımı vardı. Gayet iyi
geçiniyorlardı. Kötü huylu hanımla nasıl iyi geçindiği sorulunca, iyi ahlâklı
kimse şöyle cevap verdi: "İyilerle herkes geçinir. Marifet kötü ile
geçinebilmektir. Onun kötü huyuna sabredemezsem benim iyi huylu olduğum nereden
belli olacaktır?"
Büyüklerden Ebu Osman El-Hayrî hazretlerini ziyafete davet ettiler.
Dâvet yerine vardığı zaman kendisine "Kusura bakma, çok insan geldi seni
kabul edemeyeceğiz" dediler. Az gidince tekrar çağırdılar. Gelince tekrar,
kabul edemeyeceklerini bildirdiler. Böyle birkaç defa çağırıp geri döndürdükten
sonra kendisine dediler ki: "Biz seni denemek için bunu yaptık. Gerçekten
güzel ahlâklıymışsın!.."
Ebu Osman El-Hayrî hazretleri, cevabında buyurdu ki: "Bu ahlâk o kadar
güzel midir? Bir köpeği de çağırsanız gelir, kovsanız gider!"