Hakîkî mümin fitne çıkarmaktan kaçar!

13/08/2024 Salı Köşe yazarı V.T

Hakîkî bir Müslüman, kötü arkadaşlardan sakınır. Âlimlerin sohbetlerini kaçırmaz...

Ebû Abdurrahmân Sülemî hazretleri evliyânın büyüklerinden olup Şâfiî mezhebi fıkıh, tefsîr, hadîs, lügat, târih âlimidir. 942 (H.330) senesinde Horasan'da Nişâbûr'da doğdu. 1021 (H.412) senesinde orada vefât etti. Birçok zâtlardan ilim öğrendi. Zamânında bulunan evliyânın imâmı idi. Bütün ilimlerde âlim, hadîs ilminde hâfız olup, tasavvufun inceliklerine hakkıyla vâkıftı.

 

Ebû Abdurrahmân es-Sülemî'nin bildirdiğine göre, Ebû Ali Şebevî, Resûlullahı rüyâsında görüp; "Yâ Resûlallah! (Benim saçlarımı Hûd sûresi ağarttı) sözünün sizden rivâyet edildiği doğru mudur? Bu doğru ise, buna sebep olan, bu sûrenin hangi kısmıdır? Peygamberlerin kıssaları mı? Yoksa geçmiş milletlerin mahvolmaları mı?" diye sordu. Resûlullah cevâbında; "Bunların hiçbiri değil. Sâdece, Allahü teâlânın (Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!) emri beni ihtiyarlattı, saçlarımı ağarttı" buyurdu.
Ebû Abdurrahmân Sülemî hazretleri buyurdu ki:

 

"Tasavvuf yolunda ilerlemek isteyen bir talebeye şu iki şey mutlaka lâzımdır: Her hâlinde doğruluk ve bütün işlerinde edeb üzere bulunmaktır."

 

"Biz öyle büyük zâtlara yetiştik ki, onlar Kur'ân-ı kerîmde bulunan âyet-i kerîmeleri onar onar öğrenirlerdi. Öğrendikleri on âyetteki hükümleri, kendi yaşayışlarında tatbik etmedikçe, diğer on âyete geçmezlerdi."

 

"Namaza başlarken elleri kulaklara kaldırıp tekbîr almak; Allah'tan başka her şeyi arkaya atıp iki dünyâyı bıraktım, yüzümü senin cemâline çevirdim demektir."

 

"Hakîkî bir Müslüman, kötü arkadaşlardan sakınır. Âlimlerin sohbetlerini kaçırmaz. Kendisinden daha fakir olanlarla oturup kalkar ve bunu kendisi için bir aşağılık olarak düşünmez. Allahü teâlâdan korkar, ümîdini kesmez ve kadere rızâ gösterir. Verdiği sözü yerine getirir. Yaptığı iyiliği başa kakmaz. Fitne çıkarmaktan şiddetle kaçar. Kulağını kötü söz işitmekten, dilini de kötü söz söylemekten korur. Yânî bunlara riâyet edilmeyen yerlerde bulunmaz. Malı ve mevkii ile Müslümanlara elinden gelen her iyiliği yapar. Peygamber efendimiz; (Birbirinize selâm veriniz! Birbirinize yiyecek ikrâm ediniz! Akrabânızın haklarını gözetiniz! Gece, herkes uyurken namaz kılınız! Bunları yaparak, selâmetle Cennet'e giriniz!) buyurdular."