Namaz kıyâmet günü nûr ve burhan olur...
20/12/2019 Cuma Köşe yazarı V.T
"Bir Müslüman, doğru olarak ve huşû ile iki rekat namaz kılınca,
geçmiş günahları affolur."
Kabîsa bin Züeyb hazretleri tabiînin hadis ve fıkıh âlimlerindendir.
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) hayatta iken 8 (m. 629)
yılında Medine'de doğdu, fakat Resûlullah'ın vefatında yaşı küçük olduğu için
sahâbî sayılmamıştır. Emevi halifesi Abdülmelik bin Mervân'ın davetiyle Şam’a
gitti. 86 (m. 705)’de orada vefat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden
bazıları:
Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) anlattı: Bir gün Resûlullaha (sallallahü
aleyhi ve sellem); “Ey Allahın Resûlü, senin yanında iken, ihlâsımız artıyor,
dünyâdan el etek çekerek âhırete yöneliyoruz” dedim. Bana; “Eğer benim
yanımdan ayrıldıktan sonra da, yanımdayken olduğunuz gibi olsanız, o zaman
melekler sizi ziyâret eder ve yolda sizinle müsâfeha ederler. Siz günah
işlemezseniz, Allah, yaptıkları günahlar gökteki bulutlara kadar yükselen ve
kendisinden af dileyen bir kavim yaratır. Onların işledikleri günahları
affeder” buyurdu.
Zeyd bin Hâlid Cühenî (radıyallahü anh) haber veriyor. Resûlullah buyurdu
ki: “Bir Müslüman, doğru olarak ve huşû ile iki rekat namaz kılınca,
geçmiş günahları af olur.”
Abdullah bin Amr İbni Âs (radıyallahü anhüma) haber veriyor. Resûlullah
buyurdu ki: “Bir kimse, namazı eda ederse, bu namaz kıyâmet günü nûr ve
burhan olur ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Namazı muhafaza etmezse,
nûr ve burhan olmaz ve necât bulmaz. Karun, Firavun, Hâmân ve Übey bin Halef
ile birlikte bulunur.”
Ömer bin Ebû Seleme (radıyallahü anh) rivâyet etti: Bir gün Resûlullahın
beraberinde yemek yemekle şereflenmiştim. Ben, tabağın orasından burasından
yemeye başladım. Bunun üzerine Resûlullah; “Önünden ye!” buyurdular.
Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” diyor ki: (Bir gazâda, kâfirlerin yok
olması için duâ buyurmasını söyledik. (Ben, lanet etmek için, insanların azâb
çekmesi için gönderilmedim. Ben, herkese iyilik etmek için, insanların huzûra
kavuşması için gönderildim) buyurdu."
Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte Resûlullah
efendimiz; “Allahü teâlânın doksandokuz ismi vardır. Bu isimleri her
kim (tamamen) sayarsa, Cennete girer” buyurdu.
Hazreti Ali (radıyallahü anh) şöyle anlattı: “Resûl-i ekrem bana, bir
sıkıntı ve güç bir durumla karşılaşınca, (La ilahe illallah el-Halîm el-Kerîm
Sûbhânallahi ve tebârekallâhü Rabb-ül-arşilazîm vel-hamdü lillâhi
Rabbilâlemîn) dememi emretti.”