Teravih namazında okunacak dua
14/03/2024 Perşembe Köşe yazarı O.Ü
Sual: Teravih namazına başlarken ve sonunda, çeşitli dualar okunuyor. Bu dualar nelerdir ve nasıldır?
Cevap: Teravih namazına başlarken ve bittikten sonra çeşitli şekilde okunan
dualar vardır. Mesela teravih namazına kalkarken okunacak dualardan birisi
şöyledir:
“Sübhâne zil mülki vel melekût. Sübhâne zil izzeti vel azameti vel celâli
vel cemâli vel ceberut. Sübhânel melikil mevcûd. Sübhânel melikil ma'bûd.
Sübhânel melikil hayyillezî lâ yenâmü ve lâ yemût. Sübbûhun kuddûsün Rabbünâ ve
Rabbül melâiketi verrûh. Merhaben, merhaben, merhabâ yâ şehre Ramezân.
Merhaben, merhaben, merhabâ yâ şehrel-bereketi vel gufrân. Merhaben, merhaben,
merhabâ yâ şehret-tesbîhi vet-tehlîli vez-zikri ve tilâvet-il Kur'ân. Evvelühû,
âhiruhû, zâhiruhû, bâtınühû, yâ men lâ ilâhe illâ hüv.”
Ramazanın onbeşinde sonra "Merhaba" diye okunan yerler,
"Elveda" diye okunur. Teravih namazı bitince okunacak dua da
şöyledir:
“Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed.
Biadedi külli dâin ve devâin ve bârik ve sellim aleyhi ve aleyhim kesîrâ. Üç defa okunur
ve üçüncüsünde ve salli ve sellim ve bârik aleyhi ve aleyhim kesîran
kesîrâ, denir.
Yâ Hannân, yâ Mennân, yâ Deyyân, yâ Burhân. Yâ Zel-fadlı vel-ihsân
nercül-afve vel gufrân. Vec'alnâ min utekâi şehri Ramezân bi hurmetil Kur'ân.”
Sual: Bir kimse, kendi malından, başkasının fıtrasını verebilir mi?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Redd-ül-muhtârda deniyor ki:
“Bir kimse, kendi malından, başkası için fıtra verince, o kimse önceden
emretmiş ise, caiz olur, emri ile vermemiş ise, sonradan razı olsa da, caiz
olmaz. Onun malı ile vermiş ise, razı olunca caiz olur.”
Sual: Bir baba, kendi çocuklarının fıtrasını, onlardan vekalet almadan da
verebilir mi?
Cevap: Bir kimse, nafakasını verdiği kimselerin, çocuklarının fıtralarını,
onların emri ve vekaleti olmadan verebilir.
Sual: Bir kimseye, fıtra ve kurban vacip olduktan sonra, elindeki mal yok
olsa, bu kimse sorumluluktan kurtulur mu?
Cevap: Bir kimsenin nisaba malik olduktan, fıtra ve kurban vacip olduktan ve
hac farz olduktan sonra mal elinden çıkarsa, af olmazlar. Hâlbuki, zekât ve
uşur, malın elden çıkması ile affolur. Fakat, bunların elden çıkarılması ile
bunlar da affolmaz.