Her peygambere mucize verildi
17/06/2020 Çarşamba Köşe yazarı O.Ü
Allahü teâlâ, peygamberlerine ümmetlerinin kıymet verdiği şeylerde
mucizeler ihsan eyledi.
Sual: Peygamberlerin üstünlüklerine, gösterdikleri mucizeler de birer delil
midir?
Cevap: Hazret-i Musa ve hazret-i İsa'nın Peygamberlikleri mucizelerle belli
olduğu gibi, Muhammed aleyhisselamın Peygamberliği de, öylece mucizelerle
meydandadır. Musa aleyhisselam zamanında sihir, İsa aleyhisselam zamanında
doktorluk, Muhammed aleyhisselam zamanında şiir, fesâhat, belâgat yani güzel ve
tartılı konuşmak sanatları çok ilerlemişti. Allahü teâlâ; bu Peygamberlerine
ümmetlerinin kıymet verdiği şeylerde mucizeler ihsan eyledi. Muhammed
aleyhisselamın da, İsa aleyhisselam gibi, ölüyü dirilttiği ve Firavun ile adamlarının
Musa aleyhisselama sihirbâz dedikleri gibi, Kureyş kafirlerinin de Muhammed
aleyhisselama sihirbâz dedikleri kitaplarda açık ve uzun yazılıdır.
Muhammed aleyhisselam ümmi idi. Yani, mektebe gitmedi, okuyup yazmadı,
hiçbir insandan ders almadı. Ümmi olduğu hâlde, tarih, fen, ahlak, siyaset ve
sosyal bilgilerle dolu bir kitap ortaya koydu. Yalnız o kitaba uyarak dünyaya
adalet yaymış olan hükümdarların yetişmesine sebep oldu. Kur'ân-ı kerim,
Muhammed aleyhisselamın mucizelerinin en büyüğüdür. Hatta, bütün Peygamberlerin
mucizelerinin en büyüğüdür. Bu en büyük mucize, yalnız Muhammed aleyhisselama
verilmiştir.
Dinde reforumcular, Muhammed aleyhisselamın daha çocuk iken, Şam yolculuğunda bir rahiple birkaç dakika konuştuğu zaman, bütün bu bilgileri, o rahipten öğrendiğini söylerken, utanmaları, sıkılmaları lazım gelir. Bu kadar çürük, bu kadar gülünç bir iftira olamaz. Kâbe duvarında yıllarca asılı duran ve sahiplerini birer dâhi, birer kahraman derecesine yükselten ve binlerce şiir arasından seçilmiş bulunan fesâhat ve belâgat şaheseri yazıların birer paçavra gibi sökülüp indirilmesine ve yazarlarının başlarının eğilmesine sebep olan âyet-i kerimeler, o rahiple birkaç dakikalık konuşmanın neticesi olabilir mi? Bugün Kur'ân-ı kerimin belâgatini yeniden anlamaya kalkışmaya, hiç lüzum yoktur. O ilâhî kitap, Arabçanın en yüksek zamanında, en salahiyetli mütehassıslara, üstünlüğünü imzalatmıştır. Arab edebiyatının mütehassısları olanlardan, Muhammed aleyhisselamın zamanında yetişenler arasında, Kur'ân-ı kerimin belâgatindeki ilâhî üstünlüğü görüp de inanmayan yok gibidir.