Musibete sabredene müjdeler olsun!..
19/08/2023 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Önceki ümmetlerden birinin peygamberi, Allahü teâlâya şöyle
niyaz eder:
"Yâ Rabbi! Mümin kulların sana itâat ederler.
Emirlerini yerine getirirler. Yasakladığın şeylerden sakınırlar. Böyle olmakla
beraber bunlar, birçok dünyalık nimetlerden mahrum olurlar, hatta belalara
ve musibetlere maruz kalırlar. Buna karşılık imansızlar ise sana itaat
etmezler. Yasaklarından kaçınmazlar. Senin emirlerini yerine getirmezler. Böyle
olduğu hâlde bunlar, her türlü dünyalık nimetlere sahip olurlar. Belalardan,
musibetlerden, felâketlerden uzak kalırlar. Bunun hikmeti nedir?"
Allahü teâlâ, bu peygamberine vahiy ile şu cevabı verir:
"Müminler
benim kullarımdır. Belalar, felaketler, musibetler ve nimetler de benimdir. Her
biri beni anar, tesbih eder. Müminin günâhı bulunur. Bazen ben onu bir kısım
dünya nimetlerinden mahrum eder, musibetlere düçâr ederim. Bu hâl, onun
günâhlarına kefâret olur, günâhları mağfirete uğrar. Böylece, günâhsız olarak
bana gelir. Ben de kendisini iyi amelleri ile mükâfatlandırırım. İmansızlara da
dünyalık nimetlerini bol bol verir, musibetlerden uzak ederim. Böylece bana gelirler.
Ben de onları günâhları sebebiyle şiddetle cezalandırırım."
Kıyâmet günü olunca, dünyada iken iyi ameller işlemiş, fakat hiç
felaketlere, belalara maruz kalmamış olanlar getirilir. Namaz, oruç, sadaka,
zekât, hac gibi nice ameller mîzâna konur. Böylece mükâfatları
ödenir... Yine, iyi ameller işlemiş olmakla beraber, aynı zamanda
felaketlere de maruz kalmış olanlar da getirilir. Fakat bunların amelleri için
mîzanlar kurulmaz, amelleri tartılmaz, defterleri açılmaz. Bilâkis, dünyada
üzerlerine musibetlerin dökülmesi gibi, kendilerine mükâfatlar yağdırılır...
***
Allahü teâlâ, kıyâmet günü mazeret beyan etmemeleri için, dört
peygamberi, dört sınıf insana hüccet olarak gösterir:
1- Zenginlere
karşı, Süleyman aleyhisselâmı hüccet olarak
gösterir ve (Sen, Süleyman'dan daha zengin değildin.
Onun zenginliği onu, bana ibâdetten alıkoymadı da, seni mi alıkoydu?) buyurur.
2- Esir ve
kölelere karşı Yûsuf aleyhisselâmı hüccet
olarak gösterir ve (Yûsuf da bir esîr ve bir köleydi. Onun
bu hâli, kendisinin bana ibâdet yapmasına mâni olmadı da, sizinki mi mâni
oldu?) buyurur.
3- Fakirlere
karşı İsâ aleyhisselâmı hüccet gösterir ve (İsâ'nın fakirliği, kendisinin bana
kulluk etmesine mâni olmadı da, sizinki mi mâni oldu?) buyurur.
4- Hastalara
karşı da Eyüp aleyhisselâmı hüccet gösterir ve (Bunca
ağır olmasına rağmen Eyüp'ün hastalığı, kendisinin bana kulluk etmesine
mâni olmadı da, sizinki mi mâni oldu?) buyurur.