Kul haklarından çok sakınmalıdır
23/08/2023 Çarşamba Köşe yazarı H.Y
Duaların ve herhangi bir amelin
kabûl olunmasının şartı ve sebebi beş şeydir: İmân, ilim, niyet, ihlâs ve
kul hakkı bulunmamaktır...
Önce, Ehl-i sünnet itikâdında olmak, sonra yapılacak ibâdetin
sıhhatinin şartlarını bilmek lâzımdır. Bir amelin, ibâdetin sahîh olması
başkadır, kabul olması başkadır. İbâdetlerin sahîh olmaları için, kendilerine
mahsus şartları, farzları vardır. Bunlardan biri noksan olursa, o ibâdet sahîh
olmaz. O ibâdet yapılmamış olur. Cezâsından, azâbından kurtulamaz. Sahîh olup
da, kabul olmayan ibâdet için azâb yapılmaz ise de, o ibâdetin sevâbına
kavuşamaz. İbâdetin kabul olması için, önce sahîh olması, sonra yukarıda
yazılı beş şartın bulunması da lâzımdır. Kul hakkı da bu şartlara dâhildir.
Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Üzerinde
kul hakkı olan, mahlûkların malına, ırzına dokunan, ölmeden önce helâlleşsin,
ödesin! Zirâ o gün altının, malın değeri olmaz. O gün, hak ödeninceye kadar,
kendi sevaplarından alınacak, sevapları olmazsa, hak sâhibinin günâhları, buna
yüklenecektir.)
İmâm-ı Rabbânî “rahime-hullahü
teâlâ”, ikinci cildin 87. mektûbunda diyor ki: "Bir
kimse, Peygamberin ameli gibi amel yapsa, fakat üzerinde yarım dank [yani
çok az] kul
borcu olsa, bunu ödemedikçe Cennete giremez." Duaları
da kabûl olmaz.
İbni
Hacer-i Mekkî “rahime-hullahü teâlâ”, (Zevâcir) kitâbında,
diyor ki: Bakara sûresi 182. âyetinde meâlen, (Ey müminler! Birbirinizin mallarını
bâtıl yoldan yemeyiniz!) buyuruldu. Bâtıl yol; fâiz,
kumar, gasb, sirkat [Hırsızlık], hîle, hıyânet, yalancı şahitlik, yalan yemin
ederek aldatmaktır.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Helâl
yiyen, farzları yapıp, harâmlardan sakınan ve insanlara zarar vermeyen bir
Müslümân Cennete gidecektir.)
(Şerrinden,
zararından emîn olunmayan kimsenin, dîni, namazları, zekâtları, kendisine fayda
vermez.)
(Hîleli
mal satan, bizden değildir. Gideceği yer Cehennemdir.)
(Çok
namaz kılan, oruç tutan, sadaka veren, fakat dili ile komşularını incitenin
gideceği yer Cehennemdir.) Bunun için kâfir olan
komşuyu da incitmemek, ona da iyilik yapmak, ihsân etmek lâzımdır.
(Üç
kimsenin duası muhakkak kabûl olur: Mazlûmun, misâfirin ve ana-babanın.)
Ey Müslüman! Allahü teâlânın rızâsına kavuşmayı ve
amellerinin kabul olmasını istiyorsan, yukarıda bildirilen hadîs-i şerîfleri
kalbine yaz! Müslüman olsun, kâfir olsun, kimsenin malına, canına, ırzına
saldırma! Kimseyi incitme! Herkesin hakkını öde! Boşadığı kadına mehir parasını
ödemesi de kul hakkıdır. Ödemezse, dünyada ve âhirette cezâsı çok şiddetlidir.