"Kerâmet gösterirse!.."
18/06/2020 Perşembe Köşe yazarı A.U
Edremitli Sağma Dede, kalp gözü açık, mübârek bir evliyâ zât
idi.
Şöyle ki;
Bir gün bir sevdiğini ziyârete gitti.
Evde başkaları da vardı.
Ancak içlerinden biri vardı.
Bu zâtın büyüklüğüne inanmıyordu.
Onu kötü biliyordu.
Kendi kendine;
“Bu zâta evliyâ diyorlar. Ama bir kerâmetini görmeden inanmam" diye düşündü.
O sırada ev sâhibi girdi.
Ve şerbet dağıttı herkese.
O şüpheci adam;
“Eğer şerbetin yarısını içip, kalanını bana verirse, inanırım evliyâ
olduğuna" diye düşündü.
Öyle geçirdi içinden.
Ve beklemeye başladı.
Sağma Dede, şerbeti aldı.
Bardağın yarısını içti.
Kalanını o kimseye uzatıp;
“Buyurun, tam yarısı” dedi.
Adam alıp içti şerbeti.
Ama çok mahcup olmuştu.
Büyük velî, ordakilere;
“En büyük kerâmet nedir, biliyor musunuz?" diye sordu.
Onlar da;
“Bilmiyoruz efendim” dediler.
Buyurdu ki:
“En büyük kerâmet; istikâmettir. İstikâmet de, her işinde İslâmiyete uymak
ve buna ölünceye kadar aynen devam etmektir.”
O kişi, talebesi olmuştu bu zâtın.
Artık kaçırmıyordu sohbetlerini...