Amellerin en iyisi, ihlâsla yapılandır...
19/05/2023 Cuma Köşe yazarı V.T
Ali bin Humeyd el-Kûsî hazretleri evliyânın meşhurlarındandır.
Mısır'da, Kûs kasabasında doğdu. Evliyânın en büyüklerinden Abdürrahîm
el-Kınâvî hazretlerinin dâmâdı ve en üstün talebesi idi. Zâhirî ve bâtınî
birçok ilimleri ondan öğrendi. Ayrıca; İbn-i Dakîk-il-İyd gibi meşhur âlimlerin
sohbetlerinde bulunup, kendilerinden ilim öğrendi. 1216 (H.613) senesinde
Mısır'da Kınâ şehrinde vefât etti.
Buyurdu ki: "Allahü teâlâ için yaptığın her şey ihlâstır.
Halk için yaptığın her şey de riyâdır."
"Dünyâda en iyi şey, Allahü teâlâyı unutmayan
gönüldür."
"Nîmetlerin en iyisi, çalışarak kazanılanıdır. Arkadaşların
en iyisi, Allahü teâlâyı hatırlatandır."
"Dünyâda, âlimler ve âbidler (ibâdet eden) çoktur. Ama,
akşam ve sabah cenâb-ı Hakkın rızâsı üzere bulunmak mühimdir."
"Kalblerin en nurlusu, içinde Allahü teâlânın sevgisinden
başka bir şey bulunmayandır. Amellerin en iyisi, riyâdan uzak olan, yâni ihlâs
üzere olanıdır."
"Siz Allahü teâlâdan konuşurken, başka şeyden bahsedenle
arkadaşlık etmeyiniz."
"Cennet'te Tûbâ ağacının altında, Allahü teâlâdan bîhaber
olarak bulunmaktansa, dünyâda bir diken ağacının altında, dâimâ O'nu
hatırlamayı daha çok arzu ederim."
"Resûlullah efendimizin vârisi; O'nun işlerine uyan ve
şerîatine tâbi olandır."
"Ulemâ; 'Biz Peygamberin vârisiyiz' diyor. Fakat Peygamberimizin vârisleri arasında biz de varız. Çünkü O'nda olan şeylerin bâzısı bizde de var. Resûlullah efendimiz fakirliği seçmişti. Biz de fakirliği tercih etmiş bulunuyoruz. O cömertti. Güzel bir ahlâkı vardı. Hâinlik bilmezdi. Basîret sâhibiydi. Halkın rehberiydi. Aç gözlü ve hırs sâhibi değildi. Hayır ve şerri Allahü teâlâdan bilirdi. Tabiatında yalan ve kandırma diye bir şey yoktu. Zamânın esiri değildi. İnsanların korktuğu şeyden korkmazdı. İnsanların güvendiği şeye güvenmezdi. Hiç gururlanmazdı. İşte bunlar evliyânın sıfatlarıdır. Resûlullah efendimiz, ucu bucağı bulunmayan bir umman idi. Eğer o ummandan bir damla ortaya çıksaydı, bütün âlem ve mahlûkât şaşırır kalırdı. Sûfîlerin kervanı; Allahü teâlâ, Resûlullah ve Eshâb-ı kirâm sevgisinden ibârettir. Bu kervanda bulunan ve ruhları bunların ruhlarıyla kaynaşan kimseye ne mutlu."