"Üzülme evlât!"
19/07/2020 Pazar Köşe yazarı A.D
Balıkesir toprağını nurlandıran velîlerden Tekir Dede’nin bir talebesi vardı.
Gözleri ağrımıştı bir gün.
O gün dersini yapamadı.
Bunun için de çok üzüldü.
O gece yatarken;
“Yâ Rabbî, hocamın hürmetine şifâ ver bana. Kurtar beni bu göz ağrısından” diye duâ etti.
O gece, bir (rüyâ) gördü.
Rüyâda, hocası yanına geldi.
Elini gencin gözlerine sürüp;
“Yâ Rabbî, buna şifâ ver” dedi.
Rabbine yalvardı.
Ve onu tesellî edip;
“Üzülme evlât, inşallah kurtulursun bu ağrıdan” buyurdu.
Delikanlı o sabah uyandı.
Ağrıdan eser kalmamıştı.
Sevinçle koştu dergâha.
Müjde verecekti hocasına.
Ancak hocası erken davrandı.
Ve sordu ki o talebeye:
“Gözlerinin ağrısı geçti mi?”
Delikanlı sevinçle;
“Evet hocam, geçti” dedi.
“Sâyenizde kurtuldum ağrıdan.”
Hocası buyurdu ki:
“Hayır evlâdım, benden değil. Kula gelen her iyilik, Allahü teâlânın ihsânı iledir. Şifâyı veren O’dur. Bana değil, Allahü teâlâya şükretmen lâzım.”
Delikanlı anladı işi.
Ve sordu hemen:
“Ona nasıl şükredilir hocam?”
Buyurdu ki:
“Şükretmek, İslâmiyete uymakla olur evlâdım.”