“Resûlullah, sabretmemi vasiyet buyurmuştu...”
20/06/2020 Cumartesi Köşe yazarı V.T
Hazreti Osman: “Allahü ekber, Kâbe'nin Rabbine yemîn ederim ki, ben
şehidim...”
Abdullah İbn-i Ebi'l-Esved hazretleri, hadis hafızıdır. 163'te (m. 780)
Medine’de doğdu. İmam-ı Mâlik, Hammâd bin Zeyd gibi âlimlerden hadis dinledi.
Buhârî, Ebû Dâvûd, İbrahim el-Harbî, İbn-i Ebü'd-Dünyâ gibi muhaddisler de
kendisinden hadis öğrendiler. İbn-i Ebü'l- Esved 223'te (m. 838) Bağdat'ta
vefat etti. Şöyle nakleder:
Hazret-i Osman (radıyallahu anh) şehid edildiği gün, evini muhasara
edenlere hitaben, “Hak teâlâya yemîn ediyorum ki, siz bilmiyorsunuz. Resûl-i
ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) Medine’yi teşrîf ettiğinde, Rûme
kuyusundan başka içilecek tatlı su yoktu. (Kim Rûme kuyusunu satın alır, kendi
kovası ile Müslümanların kovasını aynı tutarsa, ona Cennetteki kovası, Rûme kuyusundaki
kovasından hayırlı olur) buyurdular. Kendi param ile o kuyuyu satın aldım.
Siz, bugün beni o kuyunun suyunu içmeye bırakmıyorsunuz. Deniz suyu gibi tuzlu
su içiyorum” buyurdu. Hepsi birden, “Evet öyledir” dediler...
Hazreti Osman, “Allahü teâlâya yemîn ediyorum. Mescid, Eshâb-ı kirâma dar
geliyordu. Resûlullah, (Falanın yerini kim satın alıp mescide katarsa, Cennette
o yerden daha iyisine kavuşur) buyurdu. O yeri kendi malım ile satın
aldım, mescide kattım. Siz bugün beni bu mescidde iki rek’at namaz kılmağa
bırakmıyorsunuz” dedi... Hepsi, “Evet” dediler. Hazreti Osman, “Allahü teâlâya
yemîn ediyorum. Tebük gazâsında İslâm ordusunu kendi malım ile teçhiz ettiğimi
bilmiyor musunuz?” buyurdu. Hepsi birden “Evet” dediler... Hazret-i Osman,
“Allahü teâlâya yemîn ederim ki, Resûl-i ekrem Mekke’de Sebir dağına çıkmıştı.
Yanında Ebû Bekr, Ömer ve ben vardık. Dağ sallanmaya başladı. Hattâ taşları
döküldü. Resûlullah mübârek ayağı ile dağa vurdu. (Yâ Sebir! Sakin ol. Üzerinde
bir nebi, bir sıddîk ve iki şehîd vardır) buyurdular...
Dinleyenlerin hepsi bu sözleri tasdik ettiler. Hazreti Osman, “Allahü
ekber, Kâbe'nin Rabbine yemîn ederim ki, ben şehidim” diye üç kerre tekrarladı.
Sonra, “Resûlullah efendimiz bana, muhasara edenlere mukâbele etmeyip,
sabretmemi vasiyet buyurmuştu” dedi.
Hazreti Süheyl der ki:
Hazret-i Osmân “radıyallahü teâlâ anh” o dâr gününde bana dedi ki: "Muhakkak Resûlullah Efendimiz benden söz aldı. Ben o söz üzerine sabrediyorum. Bu sebeple onlarla muharebe etmiyorum."