Nefse mi, Allaha mı güvenmelidir?
22/06/2020 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
İslamiyet, hem çalışmayı, hem de tevekkülü birlikte emretmektedir.
Sual: Bazı din adamı kılığındaki reformistler; “Müslümanlar, rızkın ezelde
ayrıldığına inandıkları için çalışmayı lüzumlu görmezler. Nefsine güvenmek ise,
insana hayat için mücadele kuvveti verir. Yaşamak istiyorsak, kendimizde
itimad-ı nefs hasıl edelim” diyorlar. Bunların bu sözlerinin gerçeklik payı var
mıdır?
Cevap: Birinci Cihan Harbi'nde böyle ateşli itimad-ı nefs
dersleri fazlası ile verilmiş ve ne büyük belalara çarpıldığı da
görülmüştür. Nefse güvenmek böyle deli gibi saldırmalara sebep olmuştur. Birinci
Cihan Harbi'nde nefse güvenmek yerine, Allaha tevekkül hâkim olsa idi, o
hareketlerden, makul ve meşru olan ince noktalardan hiçbiri ihmal edilmezdi.
Çünkü, Allaha tevekkül etmek için, İslamiyete uymak lazımdır. Bu da, bütün ince
noktalara ehemmiyet verdirir.
İslamiyet, hem çalışmayı, hem de tevekkülü birlikte emretmektedir. Tembel
oturup da, tevekkül ediyoruz diyenler, bu iki vazifeden birini yapmayan
kimselerdir. Çünkü, İslamiyetin iki emrinden birincisini yapıyor, ikincisini
yapmıyorlar. Bunları kötüleyen reformcular da, birinci vazifeyi bırakıp,
ikincisini istemekle, kötüledikleri kimseler gibi kusurlu oluyorlar. Bunların
hatası, çalışmayanların hatasından daha büyük oluyor. Çünkü biz, elimizden
geldiği kadar çalıştıktan sonra, Allaha tevekkül ederek, işimizin karşılığını
Allahdan beklemek ihtiyacında bulunduğumuz gibi, çalışırken bile nefsimize o
kuvveti veren Allahı unutmayarak asıl tükenmez ve yenilmez kuvvetin Allahı
unutmamakta olduğunu düşünerek, ondan yardım beklemek üzere ikinci bir tevekküle
muhtacız.
(Allah size yardım ederse, kimse size galip gelemez. Size yardım etmezse,
kimse yardım edemez. O hâlde, müminler Allaha tevekkül etsinler!)
(Sevgili Peygamberim! Onlara de ki, Allahü teâlâ dilemedikçe, kendime hiçbir fayda ve zarar getirmeye kadir değilim) meâlindeki âyet-i kerimeler ve daha nice benzerleri var iken, tevekkülü kaldırarak 'itimad-i nefs' diye bir şey aramak, dine yardım ettiklerini söyliyenlere yakışır mı? Bunlar, biz tevekkülün yanlış anlaşılmasına karşı, bunu istiyoruz da, diyemezler. Çünkü, itimad-i nefs, yani kendine güvenmek, tevekkülün tersi ve tevekkülü bozan bir şeydir. Bundan başka, egoistliğe, kendini beğenmeye yol açar.