Ebedî saâdetin veya ebedî felâketin sebebi
24/10/2024 Perşembe Köşe yazarı S.A
İmânla ahirete göçmek
isteyen kimse, Ehl-i sünnet itikâdında olmalıdır. Diğer yetmiş iki fırkada
olanların böyle büyük bir nimete kavuşabilmeleri oldukça zordur...
İnsanın en kıymetli varlığı imânıdır. Bunu korumak için her türlü gayreti göstermesi lâzımdır. Ebedî saâdetin veya -Allah korusun- ebedî felâketin sebebi; son nefesini imanla vermiş olabilmek veya bu büyük nimetten mahrum olarak dünyaya veda etmiş olabilmektedir.
Bir
insan Kelime-i şehâdetle son nefesini verebilmiş ise Rabbimizin en büyük
nimetine kavuşmuş demektir. İmânın geçerli olabilmesi için dinin bütün
emirlerine inanmak lâzımdır.
Meselâ
kişi; "Ben dinin her emrine inanıyorum ancak görmediğim şeye de inanmam.
Cinleri görmediğim için inanmam" derse, dinin tamamına inanmamış olur. Bu
kimse, sabahlara kadar namaz kılsa, oruç tutsa, herkese iyilik yapsa bunların
hiçbir faydası olmaz...
İmanda
şüphe de olmaz. Şüpheli imâna imân denmez. Meselâ bir kimse; "Ben öldükten
sonra dirilmeye inanıyorum; ama, bu kadar insan nasıl dirilecek, hepsinden
hesap nasıl sorulacak" diye tereddüt ederse o kişi ahirete inanmamış olur.
Bu
düşüncede Cenab-ı Hakkın kudretinden şüphe vardır. Bu da onun ebediyyen azap
çekmesine sebep olur.
İmanını
muhafaza etmek ve imânla ahirete göçmek isteyen kimse, Ehl-i sünnet itikâdında olmalıdır.
Diğer 72 fırkada olanların böyle büyük bir nimete kavuşabilmeleri oldukça
zordur.
"Ben
Ehl-i sünnet itikâdındayım" demek; "Peygamber efendimiz aleyhisselâm
ve Eshab-ı kiram aleyhimürridvan nasıl imân etmiş ise, nasıl inanmış ise ben de
öyle inandım" demektir. O hâlde cehennemden kurtulmak için her Müslümanın
ilk önce bu yolu öğrenmesi ve ona göre ibadet etmesi
lâzımdır... İnanılması gerekli olan şeylerin bazıları şunlardır:
*Kur'ân-ı kerimin Kelâm-ı ilâhi olup mahluk
(yaratık) olmadığına inanmak. *Eshab-ı kiramın tamamını sevmek,
hiçbirini kötülememek. *Cennetten Allahü teâlânın görüleceğine
inanmak. *Kıble ehline, namaz kılanlara işlediği günâhlardan dolayı
kâfir dememek. İbadet imandan parça değildir. İman artıp eksilmez. *Mirac
ruh ve bedenle birlikte olmuştur. *Mucize ve kerâmet haktır. *Bugün
için dört hak mezhepten birine uymak, mezhepsiz olmamak. *Dört büyük
halifenin, halife olduğuna ve üstünlüklerinin halifelik sırasına göre olduğuna
inanmak. *Kabir ziyâreti, enbiya ve evliyâdan yardım istemek
caizdir. Okunan Kur'ân-ı kerimin ve verilen sadakanın sevabını ölülere
göndermenin caiz olduğuna, bu sevapların ve duaların ölülere vâsıl olarak,
azaplarının azalmasına sebep olacağına inanmak. *Kabir suâli
haktır. Kabir azâbı ruh ve bedene olacaktır. *Sırât köprüsü
vardır. *Şefâ'ata, hesâba ve mizana inanmak...