"Ey Muhâcirler ve ey Ensâr!.."
15/05/2022 Pazar Köşe yazarı V.T
"Kâfir olmak, günâh işlemek,
nimetin değişmesine, rızkın azalmasına sebep olur..."
Osmân Selâhaddîn
Sanduklu Efendi, İstanbul’da Yenikapı Mevlevîhânesi şeyhlerindendir. 1235/1820
senesinde Yenikapı Mevlevîhânesinin bitişiğindeki evlerinde doğdu. Babası
dergâhın postnişinlerinden Seyyid Abdülbâki Nâsır Dede’dir. 1244/1828
senesinde babasının vefatından sonra 1831'de 11 yaşında Yenikapı
Mevlevîhânesi şeyhliğine getirildi. Sultan II. Abdülhamid, Osman Selâhaddin
Efendiye saygısını göstermiş, zaman zaman görüşlerine başvurmuştu. 1304/1887
tarihinde vefat etti. Çok kitap yazdı. Bunlardan Tezkiye-i Ehl-i beyt
risalesinde şöyle buyuruyor:
Resûlullah “sallallahü
aleyhi ve sellem” efendimiz, hicretin onbirinci yılı, Safer ayının yirmiyedinci
günü, hastalandı. Zevce-i mükerremesi hazret-i Âişe “radıyallahü anhâ”
hazretlerinin odasına teşrîf buyurdu. Ebû Bekr-i Sıddîk'ın “radıyallahü
anh” eshâba namaz kıldırmasını emir buyurdu. Ertesi gün merhamet
buyurarak, mescid-i şerîfe geldi. Hâtem-ül-enbiyâ hazretleri minbere çıktı ve
buyurdu ki:
(Ey Eshâbım! Benim
ölümümü düşünüp telâş ediyormuşsunuz. Hiçbir Peygamber, ümmeti arasında
sonsuz kaldı mı ki, ben de sizin aranızda sonsuz kalayım? Biliniz ki, ben
Rabbime kavuşacağım...
Ey Muhâcirler ve ey
Ensâr! Vakti belli olan bir şeye kavuşmak için acele etmenin
faydası yoktur. Allahü teâlâ, hiçbir kulu için acele etmez. Bir kimse
Allahü teâlânın kazâ ve kaderini değiştirmeye, irâdesinden üstün olmaya
kalkışırsa, Onu kahr ve perîşan eder. Allahü teâlâya hîle etmek, Onu aldatmak
isteyenin işleri bozulup, kendi aldanır. Biliniz ki, ben sizlere karşı raûf ve
rahîmim. Siz de bana kavuşacaksınız. Kavuşacağınız yer, Kevser havuzunun
başıdır. Cennete girmek, bana kavuşmak isteyen, boş yere konuşmasın...
Ey Müslümânlar! Kâfir
olmak, günâh işlemek, nimetin değişmesine, rızkın azalmasına sebep olur.
İnsanlar, Allahü teâlânın emirlerine itâat ederse, hükûmet başkanları,
âmirleri, vâlîleri onlara merhamet ve şefkat eder. Fısk, fücûr, taşkınlık
yapar, günâh işlerlerse, merhametli başkanlara kavuşamazlar...
Benim hayâtım, sizin için hayırlı olduğu gibi, ölümüm de hayırdır ve rahmettir. Eğer bir kimseyi haksız yere dövmüş veyâ fenâ bir söz söylemiş isem, bana aynı şeyi yaparak hakkını almasına, birinizden haksız bir şey almış isem, geri istemesine râzıyım ve helâlleşmeye hâzırım. Çünkü, dünyâ cezâsı, âhiret cezâsından pek hafîftir. Buna katlanmak daha kolaydır.)