"Adın, bundan böyle Merkez Efendi olsun!"
18/09/2021 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Sünbül Sinân
Efendi'nin çok talebesi vardı. Ancak o, Muslihuddin Musa
adındaki bir talebeyi hepsinden çok seviyordu!..
Sünbül Sinân Efendi,
büyük velîlerdendir. Aslen Merzifonludur. İstanbul'a gelip, Fâtih Sultan Mehmed
Hân ve Sultan İkinci Bâyezîd Hân devrinin meşhûr âlim ve velîlerinden olan
Efdalzâde Hamîdüddîn Efendi'den ders aldı. Daha sonra Çelebi Halîfe'nin
feyiz ve teveccühlerine kavuşarak kemâle geldi...
Bu mübarek zat,
konuşması ve davranışları ile kızmayan, sakin, nazik biri olduğundan,
"Dinin Süsü" anlamına gelen “Zeynüddîn" lakabını almıştır.
Her hâlükârda sabrını,
sakinliğini koruması üzerine de (başak, filiz) anlamlarına gelen “Sünbül"
lakabıyla anılmıştır... Çok talebe yetiştirdi. Türbesi
Kocamustafapaşa'dadır...
Dergâhındaki
telebeler, hocalarının emirlerini harfiyyen yerine getirmek için gece
gündüz çalışıyorlardı. Ancak hocaları, Muslihuddin Musa adındaki bir
talebeyi hepsinden çok seviyordu. Bunu anlayınca bir kıskançlık
başladı. Sünbül Efendi bu durumu fark edince, ondaki istidadı, kabiliyeti
görmeleri için hepsini imtihana tâbi tuttu. Bir gün onlara dedi ki:
-Ey canlarım! Bu
âlemin nasıl yaratılmasını isterdiniz?
Her talebe kendi anlayışına göre cevap verdi... Biri "Efendim, Dünya
biraz daha büyük olsaydı" dedi...
Bir
diğeri "Hocam, iki tane Güneş olsaydı" dedi...
Bir başka talebe
de "Efendim, insanların boyu daha uzun olsaydı" gibi şeyler
söylediler...
Sıra Muslihuddin Musa
Efendi’ye gelmişti. Sünbül Sinân Efendi:
-Sen söyle bakalım Musa Efendi! Kâinatın nasıl olmasını isterdin?
Musa Efendi başını kaldırmadan, edeple cevap verdi:
- Efendim, bu âlem öyle bir nizam içinde ki; bu mevcut düzene ne bir şey
ilâve edilebilir ne de bir şey eksiltilebilir!..
Sünbül Efendi'nin
yüzünde görülmemiş bir ışık belirdi ve buyurdu ki:
- Maşallah derviş Musa! Demek her şey merkezinde, yerli
yerinde, diyorsun! Öyleyse senin adın bundan böyle "Merkez
Muslihuddin" olsun!
Evet, bütün talebeler, hocalarının bu arkadaşlarını niçin çok sevdiğini
anlamışlardı... O günden sonra derviş Musa, “Merkez Efendi” ismiyle
gönüllerde taht kurdu. Hocası onu kendisine damat eyledi...
Devrinin meşhur âlimlerinden olan bu mübarek zat, Zeytinburnu'da, kendi adıyla anılan türbede medfûndur...