Melekler Kur'ân okunan yere toplanıp dinlerler...
20/09/2021 Pazartesi Köşe yazarı V.T
Kur'ân-ı kerimi okumak
çok büyük bir nîmettir. Allahü teâlâ, bu nîmeti Habîbinin ümmetine ihsân
etmiştir.
Şihâbüddîn Ahmed
Halebî hazretleri kıraat, tefsir ve nahiv âlimidir. Halep’te doğdu. Tahsil için
Mısır’a gitti. Büyük âlimlerden ilim tahsil ettikten sonra icazet alıp
Kahire’de önce Tolun, sonra İmam Şâfiî Camii’nde talebe yetiştirdi. 756’da (m.
1355) Kahire’de vefat etti. “el-Kavlü’l-vecîz fî ahkâmi’l-kitâbi’l-Azîz” isimli
eserinde şöyle anlatmaktadır:
Muhammed
aleyhisselâmın mucizelerinin en büyüğü Kur'ân-ı kerimdir. Bugüne kadar gelen
bütün şairler, edebiyatçılar, Kur'ân-ı kerimin nazmında ve mânasında âciz ve
hayrân kalmışlardır. Bir âyetin benzerini söyleyememişlerdir. İcâzı ve belâgati
insan sözüne benzemiyor. Yâni, bir kelimesi çıkarılsa veya bir kelime eklense,
lafzındaki ve mânasındaki güzellik bozuluyor. Bir kelimesinin yerine koymak
için, başka kelime arayanlar bulamamışlardır. Nazmı Arab şairlerinin
şiirlerine benzemiyor...
Geçmişte olmuş ve
gelecekte olacak nice gizli şeyleri haber vermektedir. İşitenler ve okuyanlar,
tadına doyamıyorlar. Yorulsalar da, usanmıyorlar. Okuması veya dinlemesi,
sıkıntıları giderdiği sayısız tecrübelerle anlaşılmıştır. İşitenlerden
kalblerine dehşet ve korku çökenler, bu sebebden ölenler bile görülmüştür. Nice
azılı İslâm düşmanları, Kur'ân-ı kerimi dinlemekle, kalbleri yumuşamış, îmana
gelmişlerdir. İslâm düşmanlarından ve Muattâla, Melâhide ve Karâmita denilen
Müslüman ismini taşıyan zındıklardan Kur'ân-ı kerimi değiştirmeye, bozmaya ve
benzerini söylemeye çalışanlar olmuş ise de hiçbiri, arzularına kavuşamamıştır.
Bütün ilimler ve
tecrübe ile bulunamayacak güzel şeyler ve iyi ahlâk ve insanlara üstünlük
sağlayan meziyetler ve dünya ve âhiret saadetine kavuşturacak iyilikler ve
varlıkların başlangıcı ve sonu hakkında bilgiler ve insanlara faydalı ve
zararlı olan şeylerin hepsi Kur'ân-ı kerimde açıkça veya kapalı olarak
bildirilmiştir. Kapalı olanlarını, erbâbı anlayabilmektedir. Semavî kitapların
hepsinde, Tevrâtta, Zebûrda ve İncîlde bulunan ilimlerin ve esrârın hepsi
Kur'ân-ı kerimde bildirilmiştir. Kur'ân-ı kerimde mevcut ilimlerin hepsini
ancak Allahü teâlâ bilir. Çoğunu sevgili Peygamberine bildirmiştir. Hazreti Ali
ve Hüseyin bu ilimlerden çoğunu bildiklerini haber vermişlerdir.
Kur'ân-ı kerimi okumak çok büyük bir nîmettir. Allahü teâlâ, bu nîmeti Habîbinin ümmetine ihsân etmiştir. Melekler bu nîmetten mahrumdurlar. Bunun için, Kur'ân-ı kerim okunan yere toplanıp dinlerler...