Üzerinde kul hakkı olanlar...
21/09/2021 Salı Köşe yazarı R.A
Kul hakkını, Allahın
hakkından önce ödemek gerekir. Kul hakkı olan günâhların affı güç ve azapları
daha şiddetlidir.
İnsanların ve diğer
mahlûkların hakları da bulunan günâhlardan kaçınmak, Allahü teâlânın hakkı olan
günâhlardan kaçınmaktan daha önemlidir.
Bir kimseden haksız
olarak alınan bir kuruşu, sâhibine geri vermek, yüzlerle lira sadakadan kat kat
daha sevâbdır. Bir kimse, Peygamberlerin yaptıkları ibâdetleri yapsa,
fakat, üzerinde başkasının bir kuruş hakkı bulunsa, bu bir kuruşu ödemedikçe,
Cennete giremez. (Mektûbât-ı Rabbâniyye c. 2, m. 66, 87]
Allahü teâlâ, tevbe
edilince, bütün günâhları affediyor da, kul haklarını affetmiyor. Kul
haklarını, Allahü teâlânın haklarından önce ödemek gerekir. Kul hakkı olan
günâhların affı güç ve azâbları daha şiddetlidir. Başkalarının haklarını
yiyenler, hak sâhibleri ile helâlleşmedikçe affa uğramazlar. Yanî
üzerlerinde kul veya hayvân hakkı bulunanları, Allahü teâlâ affetmez ve bunlar
Cehennem’e girip, cezâlarını çekeceklerdir. Onun için herkese karşı iyi
davranmalıyız. [Abdülğanî Nablusî, el-Hadîkatü’n-Nediyye]
Kul hakkı olmayan
günâhlarda, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına riâyet edilmemiş olur.
Şartlarına uygun tevbe edilince, muhakkak affedilir. Kul hakkı olan günâhlarda
ise, hem Allahü teâlânın emrine isyân vardır. Hem de, o kimsenin hakkı geçmiş
olur. Tevbe edilirse, Allahü teâlâ yine günâhı, yani kendi hakkını affeder.
Fakat kul hakkı için, maddî bir hak ise, sâhibine geri vermek, diğer haklar
için ise, hak sâhibi ile helâlleşmek gerekir. Kul hakkının önemi böyle
büyüktür.
Üzerinde kul hakkı
olanın, buna tevbe için, kul hakkını hemen ödemesi, onunla helâlleşmesi, ona
iyilik ve duâ etmesi de gerekir. Mâl sâhibi, hakkı olan ölmüş ise, ona duâ,
istiğfar edip vârislerine verip ödemeli, bunlara iyilik yapmalıdır. Çocukları,
vârisleri bilinmiyorsa, o miktar parayı fakîrlere sadaka verip, sevâbını hak sâhibine
bağışlamalıdır. (Sefer-i Âhıret)
Kul hakkını, Allahın
hakkından önce ödemek gerekir. Kul hakkı olan günâhların affı güç ve azapları
daha şiddetlidir. Başkasının hakkını yiyen, onunla helâlleşmedikçe affa
uğramaz. Yani üzerinde kul hakkı bulunanı, Allahü teâlâ affetmez ve bunlar
Cehennemde cezâlarını çekerler. (Hadîka)
Kıyâmet günü, hak
sâhibi, hakkından vazgeçmezse, bir dank [yarım gram gümüş] hak için, cemâat ile
kılınmış, kabûl olmuş yediyüz namazı alınıp, hak sâhibine verilecektir. (ed-Dürrül-muhtâr)
Ama Allahü teâlâ
isterse, kul haklarını da, affedebilir. Nitekim şehîd olan kimselerin kul
borçlarını Allahü teâlâ öder. Bir hadîs-i şerîf meali şöyledir:
“Denizde şehîd
olanların, bütün günâhları, hattâ kul hakları da affolur.” [İbn-i Mâce]
Peki karada ölen şehîdlerin veya sâlihlerin kul haklarını affetmez mi? Elbette affedebilir. Allahü teâlâ, hak sâhibine, “Bu şehîdde, bu gâzîde, bu sâlih kimsede, ne kadar alacağın var” diye sorar. Alacak sâhibinin, o alacak kadar günâhını affeder, günâhı yoksa, o kadar sevâb verebilir. Ama bu dereceye yükselmek de zordur. Onun için kul hakkı ile ölmemeye gayret etmelidir!