"Üzülmeyin çocuklar, sevinin!"
15/06/2020 Pazartesi Köşe yazarı A.U
Kuhistan'da yetişen velîlerden Ebû Bekr-i Kisâî hazretlerinin
dergâhı her gün dolup taşardı.
Ancak zamanla dar geldi dergâh.
Genişletmek istedi mübârek zât.
Ama şu işe bakın ki, dergâhın iki yanındaki evlerde oturan kimseler,
kıymetini bilmiyorlardı bu zâtın.
Satmadılar evlerini.
Büyük velî, çok para teklif etti.
Yine râzı edemedi.
Talebeler geldiler bu zâta.
“Çok üzgünüz hocam” dediler.
Buyurdu ki:
“Üzülmeyin çocuklar, sevinin.”
Zîra, yakında hâllolacak bu iş.”
“İnşallah hocam” dediler.
O gece seher vakti idi.
Büyük zât, açtı ellerini.
“Yâ Rabbî! Senin rızân için istiyoruz bu yerleri. Çevir kalplerini bu
kişilerin” diye yalvardı.
O, böyle duâ ediyordu.
O iki komşu da uyuyorlardı.
Ve aynı rüyâyı görüyorlardı.
Şöyle ki;
Kıyâmet kopmuş.
İnsanların amelleri tartılıyordu.
Sıra bu ikisine geldi.
Melekler onlara dediler ki:
“Siz cennete gidecektiniz. Ama şimdi cehenneme gideceksiniz.”
“Neden?”
“Evinizi o zâta satmadınız diye.”
O anda uyandılar.
Anlamışlardı hatâlarını.
Hemen koştular bu zâtın huzûruna.
“Evlerimiz sizindir. Para da istemiyoruz. Yeter ki, affedin bizi” dediler.