Mahşerde yeni bedenler yaratılacaktır!
28/08/2023 Pazartesi Köşe yazarı O.Ü
Sual:
Mahşer günü yeniden dirilen her insanın bedeni, dünyadaki bedeni gibi mi
olacaktır?
Cevap: Kıyamette
herkes, öldüğü zamandaki şekli, boyu ve organları ile mezardan kalkacaktır.
Herkesin kuyruk sokumu kemiği değişmeyecek, başka organlar, bu kemik üzerine
yeniden yaratılacak, ruhlar bu yeni bedenlerini bulup, gireceklerdir. Ruhların
bu başka bedenlere girmeleri, tenasüh değildir.
İnsanın bedeni, organları dünyada da değişiyor. Kırk yaşındaki
insanın eti, yağı, derisi, kemikleri başkadır. Çocukluğunda bulunanlar
başkadır. Fakat o, hep aynı insandır. Çünkü insan, ruh demektir. Beden
değişiyor ise de, ruh değişmez. İnsanın parmak izi de hiç değişmez. Hiçbir insanın
parmak izi, başkasının parmak izine benzemez. Bir insanın parmak uçlarındaki
çizgilerin şekli, doğmadan önce, ruh bedene girdiği sıralarda teşekkül eder.
İnsan ölüp çürüyünceye kadar hiç değişmez. Beş bin yıllık mumyalarda aynen
kaldıkları görülmüştür. Parmak ucundaki çizgilerden her biri, yan yana dizilmiş
deliklerden meydana gelmiştir. Her delikçikten, ter sızmaktadır. İnsan bir şeyi
tutunca, sızan ter, o şey üzerinde çizgilerin şekli gibi yapışıp kalır. Teri
boyayan bir ilaç sürünce, o kimsenin parmak izi, o şey üzerinde görünür. Büyük
âlim, imâm-ı Muhammed Gazâlî hazretleri, Kimyâ-yı se'âdet kitabında buyuruyor
ki:
“Bir insanın çeşitli yaşlarındaki bedenleri başka başka
oldukları gibi, aynı boy ve şekilde, fakat başka zerrelerden yapılmış bir
bedenle kabirden kalkacaktır. Kıyamet günü, o uzuvların kendi değil, benzerleri
yaratılacaktır.”
Sual: Bazı hastalar için, eğer
hastahaneye, doktora yetiştirilseydi, ilaç alınsaydı ölmezdi deniyor. Gerçekten
böyle midir?
Cevap: Doktor
ve ilaç bulmak da, takdire bağlıdır. Allahü teâlâ, takdirine göre sebepleri
yaratmaktadır. Çok eskiden bilindiği gibi, bir yeri kesilen insanın eceli
gelmedi ise, kesilen damarı bağlanır, ilaç verilir, ölmez. Eceli gelmiş ise,
damarı bağlayacak biri bulunamaz. Kanı akar, mikrop kapar, ölür. Yürek adalesi
bozuk olan ağır hastaya, ölmek üzere olan bir başkasının sağlam yüreği takılıp
takılmaması da, ecelin gelip gelmemesine bağlıdır. Kalbin değiştirilmesi de
hastayı muhakkak iyi yapmıyor, bazen çoklarının ölmesine de sebep olmaktadır.