Peygamberimizin eğitim metodlarının isâbetliliği
28/08/2023 Pazartesi Köşe yazarı R.A
Kur'ân-ı
Kerîm tefsîrleri, Hadîs-i şerîf şerhleri, Siyer, İslâm Târihi ve Genel Tarihle
ilgili eserler, Resûlullah'ın da’vet ve teblîği ile ilgili kaynaklar tetkik
edilip oradaki esâslar tesbît edilerek; Genel Eğitim ve Öğretim metoduyla
ilgili kitaplar, Psikoloji ve Sosyoloji ile ilgili çalışmalar, Dîn Eğitimi, Dîn
Psikolojisi, Dîn Sosyolojisi ve Dînler Târihi ile ilgili
araştırmalarla mukâyese edildiği takdîrde, Peygamberimizin eğitim metodlarının
isâbetliliği, daha açık ve seçik bir tarzda ortaya çıkacaktır.
Resûlullah’ın
eğitimi, temelde, Allahü teâlânın yüce kelâmı Kur'ân-ı Kerîm'de yer alan
esâslara dayanmaktadır. O, “Sahâbe-i Kirâm'ı yani ilk
Müslümânları nasıl eğitmiştir?” diye bir soru sorulacak
olursa, tabîî ki evvelâ “Kur’ân-ı Kerîm ile eğitmiştir” cevâbı
verilmelidir. Zâten Hazret-i Âişe vâlidemiz de, Peygamberimizin ahlâkının, Kur’ân-ı
Kerîm ahlâkından ibâret olduğunu ifâde etmiyor mu?
Bu esâsları, 23 sene zarfında, barışta ve savaşta, sıkıntı ve
mutluluk anlarında, dînî, ictimâî, ahlâkî ve siyâsî yönden tedrîce riâyet
ederek hayâta, içinde bulunduğu topluma ve çevresindekilere uygulamıştır.
Şüphesiz ki, eğitimciler için
de nümûne-i imtisâl yanî örnek insan, ideal eğitimci, bundan
14 asır evvel, tek başına teblîğâta başlayarak 23 sene gibi çok kısa zaman
zarfında, târihin bir benzerini görmediği ve kıyâmete kadar da göremeyeceği
150.000 kâmil insânın meydana gelmesine vesîle olan, “Asr-ı
Saâdet”in başmimârı sevgili Peygamberimizdir.
Takdîr edileceği üzere,
insanları, bağlı bulundukları dînlerinden, eski örf, âdet ve geleneklerinden
bir anda çevirmek kolay bir iş değildir.
İşte
sevgili Peygamberimiz, bozuk inançları ve alışkanlıkları söküp atmada tedrîce
riâyet etmiş, bu tedrîci inanç, ibâdet ve hükümlerin hepsinde uygulamıştır.
Şüphesiz ki, bu esâsların başında, Kelime-i tevhîd geliyordu. Bunun
da ma’nâsı: “Allah'tan başka, ibâdete hakkıyla lâyık bir ilâhın olmadığı
ve [Hazret-i] Muhammed'in O'nun kulu ve resulü olduğu”na dâir iki temel konuyu
ihtivâ ediyordu.
Tevhîd inancı, insanlığın
dünyâya gelişinden itibâren gelmiş-geçmiş bütün Peygamberlerin istisnâsız
olarak teblîğ ettikleri temel inançtır.
İşte bu noktada, Resûlullah'ın
eğitiminin önemi ortaya çıkmaktadır. Zâten ehemmiyeti bugün tesbît edilmiş olan
pedagojik esâsların hepsi, O'nun eğitiminde yer almaktadır. Şüphesiz
ki, Peygamberimizi, belirli kişilere veya özel bir sınıfa ders veren klasik bir
eğitimci olarak düşünmemeliyiz; o, örgün eğitim değil, hayâtın her safhasında
yaygın eğitim uygulamıştır...