Kâfire bir kılıç çaldı ki!..
15/09/2021 Çarşamba Köşe yazarı A.U
Uhud’da, en azılı
müşriklerden Ebû Zül-Kerş diye biri vardı.
İri cüsseli ve çok
kuvvetliydi.
Her tarafı zırhlarla
kaplıydı.
Sırf gözleri
görünüyordu.
“Ben, Ebû
Zül-Kerş'im!" diye bağırıp, Müslümanlara meydan okuyordu.
Bu, Ebû Dücâne ile
karşılaştı.
Ve hemen hücûm etti!
Hızla kılıcını
savurdu!
Ebû Dücâne, onun bu
darbesinden kalkanıyla korundu.
Ebû Zül-Kerş'in kılıcı
Ebû Dücâne hazretlerinin kalkanına girdi.
Ve iyice içine gömüldü.
Kâfir, kılıcına
asıldı.
Ama kalkandan
çıkaramadı.
Sıra, Ebû Dücâne’ye
gelmişti.
Kılıcını hızla
kaldırdı.
Ve şiddetle kâfire
çaldı!
Allah’ın izniyle
omuzundan tâ uyluklarına kadar kâfiri ikiye biçti!
Sonra her önüne çıkan
kâfiri devirerek dağın eteğinde, tefleriyle müşrikleri kışkırtan kadınların
yanına geldi.
Kendisi şöyle
anlatıyor:
“Öfkeli bir kâfiri
gördüm.
Öbür kâfirlere
kızıyordu.
Onları harbe teşvîk
ediyordu.
O kimseye dikkatle
baktım.
Kadın olduğunu
anladım.
Ve Resûlullahın
kılıcının şerefini gözetip, onu o kadına vurmadım.
Bu kadın, Hind idi.
Daha sonra hazret-i Hind oldu “radıyallahü anhâ”...