"Bu sözleri yazın, îmân kokusu geliyor..."

28/05/2022 Cumartesi Köşe yazarı V.T

Ahmed bin Harb hazretlerinin Behram adlı ateşperest bir komşusu vardı. Bir gün...

 

Pîr-i Horasan hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Asıl adı Ahmed bin Harb’dir. Nişabur'da doğdu. Süfyân bin Uyeyne, Yahyâ bin Muâz ve başka gönül sultanı ehil zâtların sohbetlerinde bulunarak ilim öğrenip olgunlaştı. İlim ve fazîlette üstün derecelere yükseldi. 848 (H.234) senesinde vefât etti.

Ahmed bin Harb hazretlerinin Behram adlı ateşperest bir komşusu vardı. Bu komşu bir defâsında ticâret için bir yere mal gönderdi. Yolda hırsızlar mallarını alıp kaçtılar. Ahmed bin Harb durumu haber alınca, yanındakilere; "Haydi komşumuza gidelim. Başına gelen bu hâl için üzülmemesini söyleyip onu teselli edelim. Her ne kadar ateşe tapıyorsa da komşumuzdur" dedi...

Behram'ın evine gelince, kendilerini hürmetle karşıladı ve çok saygı gösterip ikramlarda bulundu. Ahmed bin Harb hazretleri; "Malınızın çalındığını duyduk. Üzülebileceğinizi düşünerek, hâlinizi, hatırınızı soralım diye geldik" buyurdular. Behram; "Evet öyledir, ama bunda üç şeye şükretmem lâzım oluyor: Birincisi, başkaları benden çaldılar, ben başkalarından çalmadım. İkincisi, malımın yarısını aldılar, diğer yarısı bende kaldı. Ya hepsini alsalardı. Üçüncüsü, din bende kaldı, dünyâyı aldılar" dedi. Bu sözler Ahmed bin Harb'in pek hoşuna gitti ve yanındakilere; "Bu sözleri yazın. Bundan îmân kokusu geliyor" buyurdu... Sonra Behram'a; "Niçin ateşe tapıyorsun?" diye sordu. Behram: "Ona tapıyorum ki yarın beni yakmasın, kendisine yakmak için odun verdim ki beni Allaha ulaştırsın" cevâbını verdi. Ahmed bin Harb: "Gel ikimiz de elimizi ateşe sokalım. Seni koruyup korumadığını gör!" buyurdu...

Behram ateş getirdi. Ahmed bin Harb hazretleri elini ateşe sokup bir saat kadar bekledi. Eli hiç yanmadı ve acımadı. Bu hâli gören Behram çok şaşırdı, kalbinde bir değişme hissederek: "Size dört şey soracağım. Cevaplarını verirseniz îmân edeceğim" dedi. Ahmed bin Harb "Sor" buyurdu.

Behram dedi ki: "Allahü, insanları niçin yarattı? Mâdemki yarattı niçin rızık verdi? Mâdemki rızık verdi. Niçin öldürdü? Mâdemki öldürdü. Niçin diriltecek?.."

Ahmed bin Harb şöyle cevap verdi: "Allahü teâlâ kendini tanımaları için insanları yarattı. Razzâk, ziyâdesiyle rızık verici olduğunu bilsinler diye onlara rızık verdi. Kahhâr olduğunu anlamaları için onları öldürür. Kudretini tanımaları için onları tekrar diriltir."

Behram bunları duyunca hemen o anda Müslüman oldu...