İyi insan, iyi ahlaklı insan demektir...
28/05/2022 Cumartesi Köşe yazarı A.D
Cenâb-ı Hak, Peygamber
aleyhisselâmı överken "Gerçekte sen büyük bir ahlâk
üzeresin" buyurmaktadır.
İyi bir Müslüman olmak
için (Ahlâk-ı hamide) yâni güzel ahlâka sahip olmak, (ahlâk-ı zemime) yâni kötü
ahlâktan uzak durmak lâzımdır. Ancak bununla dünya ve âhiret saâdeti elde
edilir.
Güzel ahlâk, ilim ve
edeb öğrenmekle, iyi insanlarla arkadaşlık etmekle elde edilir. Kötü ahlâk da
bunun tersidir. Yâni cahil kalmak, edepsiz olmak, kötü insanlarla arkadaşlık
etmekten hâsıl olur.
Cenâb-ı Hak, Peygamber
aleyhisselâmı överken (Gerçekte sen büyük bir ahlâk üzeresin) buyurmaktadır.
İyi insan, iyi ahlâklı insan demektir. Dinimiz iyi huylar edinmemizi, kötü
huylardan kaçınmamızı emretmektedir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: (Din,
güzel ahlâktır.)
Ahlâk hakkında İslâm
âlimleri buyuruyorlar ki:
"Her binanın bir
temeli vardır. İslâmın temeli de güzel ahlâktır."
"Kötü ahlâk, öyle
bir fenalıktır ki, onunla yapılan birçok iyilikler fayda vermez. Güzel ahlâk,
öyle bir iyiliktir ki, onunla yapılan günâhlar affa uğrar."
"Güzel ahlâk,
Yaradanı düşünerek, yaratılanları hoş görmek, onların eziyetlerine
sabretmektir."
Bir Müslümana çatık
kaşla bakmak harâmdır. Güleryüzlü olmayan kimse mümin sıfatlı değildir. Herkese
karşı güleryüzlü olmalıdır.
Başkasının kötü
ahlâkından şikâyet eden kimsenin kendisi kötü ahlâklıdır. Başkalarının
kötülüklerinden bahsediyorsak, bu kendimizin kötü olduğunun alâmetidir. Güzel
ahlâk, eziyetleri sineye çekmektir...
Güzel ahlâklı olmanın
alâmeti şunlardır: İnsaflı olmak, arkadaşlarının hatâsını görmemek, hüsn-i zan
etmek, su-i zandan (kötü zandan) kaçınmak, arkadaşlarının eziyetlerine göğüs
germek, onlardan şikâyetçi olmamak, hep kendi ayıp ve kusurlarıyla meşgûl
olmak, kendi nefsini kınamak, güler yüzlü olup, herkesle yumuşak konuşmaktır.
***
Güzel ahlâklı bir
kimsenin kötü huylu bir hanımı vardı. Gayet iyi geçiniyorlardı. Kötü huylu bir
hanımla nasıl iyi geçindiği sorulunca, o zat şöyle cevap verdi:
"Onun kötü huyuna
sabredemezsem benim iyi huylu olduğum nereden belli olacaktır?"
***
Büyüklerden Ebu Osman
El-Hayrî'yi ziyâfete davet ettiler. Dâvet yerine vardığı zaman kendisine
"Kusura bakma, çok insan geldi seni kabul edemeyeceğiz" dediler. Az
gidince tekrar çağırdılar. Gelince tekrar, kabûl edemeyeceklerini bildirdiler.
Böyle birkaç defa çağırıp geri döndürdükten sonra kendisine dediler ki:
"Biz seni denemek için bunu yaptık. Gerçekten güzel
ahlâklıymışsın!.." Cevabında buyurdu ki:
"Bu ahlâk o kadar güzel midir? Bir köpeği de çağırsanız gelir, kovsanız gider!.."