Dünyâ için, dünyâda kalacağın kadar çalış!
16/10/2024 Çarşamba Köşe yazarı V.T
"Allahü teâlâya muhtâç olduğun kadar itâat et! Cehennem'e
dayanabileceğin kadar günâh işle!"
Ebû Bekr-i Şiblî hazretleri meşhûr velîlerdendir. 861 (H.247) senesinde Irak’ta Samarrâ'da doğdu. Bağdât'a gelip, buraya yerleşti. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin talebesidir. Aynı zamanda Mâlikî mezhebinin fıkıh âlimlerinden olup, İmâm-ı Mâlik'in Muvattâ'sını ezbere bilirdi. Cüneyd-i Bağdâdî Ebû Bekr-i Şiblî hazretlerini çok sever, ziyâde önem verirdi. 945 (H.334) senesinde Bağdât'ta vefât etti.
Şiblî hazretleri buyurdu ki: "Dört yüz hocadan
ders okudum. Bunlardan dört bin hadîs-i şerîf öğrendim. Bütün bu hadîslerden
bir tânesini seçip kendimi ona uydurdum, diğerlerini bıraktım. Çünkü, kurtuluşu
ve ebedî saâdete kavuşmayı bunda buldum ve bütün nasîhatleri hep bunun içinde
gördüm. Seçtiğim hadîs-i şerîf şudur: Peygamber efendimiz bir Sahâbîye buyurdu
ki: "Dünyâ için, dünyâda kalacağın kadar çalış! Âhiret için, orada
sonsuz kalacağına göre çalış! Allahü teâlâya muhtâç olduğun kadar itâat et!
Cehennem'e dayanabileceğin kadar günâh işle!"
Bir gün biri Şiblî hazretlerine gelip, geçim derdinden
bahsetti ve şöyle söyledi: "Efendim! Nafakası üzerime düşen evlâdım
çoktur. Onların ihtiyaçlarını göremiyorum. Ne olur bana bir çâre
gösterin."
Bunun üzerine Şiblî hazretleri; "Hemen evine git,
kimin rızkını sana bağlı görürsen kapı dışarı at! Kimin rızkını cenâb-ı
Hakk'a bağlı görürsen, o da evde kalsın" dedi...
Bunun üzerine o zât; "Ben kitaplarda okudum,
Allahü teâlâ her kulun rızkına kefîldir" dedi. İmâm-ı Şiblî; "Öyleyse
üzülmeye gerek yok. Allahü teâlâ her mahlûkun rızkına tek tek kefildir"
buyurdu...
Ebû Bekr-i Şiblî hazretleri, güneş batarken güneşin
sararmasına, şöyle bir benzetme yapardı: "Tıpkı mümin de böyledir.
Dünyâdan göçeceği zaman, varacağı makam sâhibinden çekindiği için, nasıl
karşılanacağını bilmeyip, böyle sararır." Sonra da ilâve etti: "Gün
doğarken de, çok aydın olarak doğar. Bu da, bir müminin öldükten sonra
kabrinden kalkışına benzer. Bir mümin kabrinden kalktığında, yüzü güneşin
doğduğu gibi parlar."
Bir gün, Ebû Bekr-i Şiblî;
"Allah Allah!" deyip duruyordu. O sırada ihlaslı bir genç;"Niçin
Lâ ilâhe illallah demiyorsun?" diye sordu. Bunun üzerine Şiblî hazretleri
derin bir ah çekerek, "(Lâ ilâhe) der de (illallah) diyemeden vefât ederim
diye korkuyorum" dedi. Bu sözler gence çok dokundu ve orada bir âh çekerek
vefât etti.