Bir vefâkârlık örneği
18/06/2024 Salı Köşe yazarı A.U
Âlemlerin Efendisi çok vefâkârdı. Meselâ kendisine bir
hediye gelseydi “Onu filân kadına götürün. Çünkü o, Hatîce'nin
arkadaşıdır" buyururdu.
Hazret-i Âişe;
"Hatîce'ye gıbta ediyorum. Çünkü Resûlullah ondan
çok bahseder; onu çok sevdiğini söylerdi... Ne zaman bir koyun kesilse, onun
akrabâsına da gönderirdi" derdi.
● ● ●
Bir gün de Habeşistan Meliki Necâşî'den elçiler geldi
huzûruna.
Onlara çok iltifat etti.
İkrâmları bizzat kendisi yaptı...
Sahâbe-i kirâm "Yâ Resûlallah! Siz yorulmayın;
biz hizmet ederiz" dediler.
Efendimiz;
"Evet siz yaparsınız; ama onlar, vaktiyle
eshâbıma çok hizmet ettiler. Onun teşekkürü için bu hizmeti severek
yapıyorum” buyurdu.
● ● ●
Bir gün de savaş esirleri arasında süt kardeşi
Şeymâ'yı gördü, hemen tanıdı ve çok sevindi... Mübârek arkasındaki örtüyü yere
serdi...
Üzerine onu oturttu.
Hâlini hatırını sordu.
Ve kendisine "İstersen yanımda kal;
istersen seni köyüne göndereyim, ama bir ihtiyâcın olursa yine bana gel!" buyurdu.
● ● ●
Resûlullah Efendimize “doksan bin altın” hediye
gelmişti. Hiç bekletmeden tamâmını eshâba taksîm etti.
Sonra biri daha geldi.
Ama altın kalmamıştı.
Ona "Her neye ihtiyâcın
varsa, git benim nâmıma satın al; ben sonra öderim" buyurdu.