Mümin, din kardeşini kendine tercih eder...
10/08/2019 Cumartesi Köşe yazarı V.T
İyi bir Müslüman, güler yüzlü, tatlı sözlü, açık gönüllü, açık elli,
sabırlı olur.
Vâ’iz Muhammed Hocendî hazretleri fıkıh âlimlerindendir. Mâverâünnehir’de
Hocend’de doğdu. Sonra İsfehân’a yerleşti. 483 (m. 1090) senesinde vefât
etti. Bir vaazında şunları anlattı:
İyi bir Müslüman, kardeşlik ettiği kimseye, güler yüzlü, tatlı sözlü, açık
gönüllü, açık elli, sabırlı, kibirsiz muâmele eder. Saygıya devam edip, yalan
veya doğru olsun özrünü kabul eder. Onunla görüşmeden bir gün geçirmez.
Karşılaşınca, sevgi ve saygı gösterip: “Benden sonra nasılsınız?” der.
Resûlullahın Eshâbı, birbiri ile karşılaşınca, birbirlerini güler yüzle
karşılar müsâfeha ederlerdi. Ayrıldıkları zaman da müsâfeha ederler, bu zamanda
Allahü teâlâya hamd ve istiğfar ederlerdi. Bir günde birkaç defa karşılaşıp,
ayrılsalar da böyle yaparlardı.
İyi bir Müslüman, yapılan iyiliği gizlemez, yayar. Daha önce de
bildirildiği gibi, kişinin Müslüman kardeşi için en iyi hediyesi
hikmetli sözdür. Çünkü hikmet müminin kaybettiği malıdır ve dîni için bütün
dünya mallarından hayırlıdır. Yiyecek ve giyecekten eline geçtiğinde,
Allah için olan kardeşini, kendine tercih eder. Eshâb-ı kirâmdan biri diğerine
bir koyun başı hediye etti. Yedi evi dolaştı. Yine hediye olarak sahibine
geldi!..
Kişi, kendisine iyilik edenin bedduasından korkar. Çünkü iyilik edenin,
iyilik ettiği kimseye ettiği beddua kabul olur.
İyi bir Müslüman, Müslüman kardeşini gün aşırı ziyâret eder. Din
kardeşini her gün ziyâret ettiğinde sıkılacağından korkarsa böyle yapar. Yoksa
her gün ziyâret eder. Din kardeşini ziyâretinden dolayı Allahü teâlâdan
sevap umar.
Müslüman kardeşinin kapısına varınca içeri girmek için izin ister, kapının
karşısında durmaz. Kapının sağında veya solunda durur. Kapı aralığından içeri
bakmaz. Kapıyı üç sefer çalar. Abdest alan kimsenin abdestini bitirinceye veya
dört rekatlık namaz kılacak kadar bekler. Kendisine izin verilirse girer,
verilmezse, hiçbir kin, hased ve düşmanlık beslemeden geri döner.
İyi bir Müslüman, ziyâretine gelene ikram eder. Ziyâret edenin de, kendine
yapılan ikramı reddetmemesi, hizmeti beğenmezlik etmemesi lâzımdır. Çünkü
ikramı ret, Müslümanın hakkını gözetmeme ve onu aşağılamak olur. Hadîs-i
şerîfte “Üç şey reddedilmez: Minder, güzel koku ve süt” buyuruldu.
Ancak ziyâret eden kimse, Allah için alçak gönüllülük yapıp yerde oturursa,
mahzuru yoktur.