"Sır açıklamak insanı küçük düşürür!.."

09/08/2019 Cuma Köşe yazarı V.T

"Sebepsiz kızma, faydasız yere konuşma, yersiz nasîhatte bulunma, sırrını herkese söyleme!"

 

Ebû Ca’fer Tusî hazretleri evliyanın büyüklerindendir. 254 (m. 864) senesinde vefât etti. Ma’rûf-i Kerhî ve diğer büyük zâtların da sohbetinde bulundu. Rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîf şöyledir:

Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: 

“Lâ ilahe illallah diyen müminlerden bir kısmı, günahları sebebiyle Cehenneme girerler. Bunu gören müşrikler onlara, 'Lâ ilahe illallah demeniz size fayda vermedi. Siz de bizimle beraber Cehennemde yanıyorsunuz' derler. (Onların bu sözünden) Allahü teâlâ merhamet buyurur ve 'Lâ ilahe illallah deyip de Cehennemde yanan müminleri Cehennemden çıkarır. Onları hayat nehrine atar. Yanıkları iyileşir. Sonra Cennete girerler..." 

Resûlullah efendimizin mübârek hanımlarından Hazreti Ümmü Seleme vâlidemiz şöyle bildirdi. Resûlullah buyurdu ki: 

“Yeryüzünde kötülükler ortaya çıktığı zaman, Allahü teâlâ, yeryüzündekilere azâbını gönderir.” Bunun üzerine ben “Yâ Resûlallah! Onların arasında sâlih kimseler olsa da, Allahü teâlâ yine azâbını gönderir mi?” dedim. Resûlullah, “Evet, İnsanlara isâbet eden azap onlara da, onlara da isâbet eder...” buyurdu.

Ebû Ca’fer Tusî hazretlerinin kıymetli sözlerinden bazıları:

“Kalbde yakîn, dinde verâ, dünyâ için zühdü, hayâ ve ilmin olması, insanın saadetine ve akıbetinin iyi olacağına alâmettir.”

“Şu altı şey kendisinde bulunan kimsenin câhil olduğu anlaşılır: Birincisi, sebepsiz yere kızmak; ikincisi, faydasız yere konuşmak; üçüncüsü, yersiz nasîhatte bulunmak; dördüncüsü, sırrını herkese söylemek; beşincisi, herkese güvenmek; altıncısı, dostunu, düşmanından ayıramamak.”

“Müminin dört alâmeti vardır. Sözü Allahü teâlâyı hatırlatır. Susması tefekkür, bakışı ibret, ilmi hayırdır.”

Bir gün eline bol miktarda mal, servet geçmişti. Dediler ki; “Bunu, oğlun için mi alıkoyuyorsun?” Onlara buyurdu ki:

“Hayır, servetimi kendim için alıkoyacağım. Yani Allah rızası için dağıtacağım. Oğlumu da Allahü teâlâya emanet edeceğim.”

Adamın biri gelip, “Sakın evlâdını refaha, bolluğa kavuşturarak, onun felâketine, kötülüğe düşmesine sebep olma!” deyince, elindeki yüz bin dirhem gümüşü fakirlere sadaka olarak dağıttı.

Bir gün sordular: “Hangi huylar mümini alçaltır?” Buyurdu ki: “Çok konuşmak, kendisinde sır olarak bulunanları açıklamak ve herkesin sözünü kabul etmek insanı küçük düşürür.”